Beyaz Kan Hücreleri Aşı Etkinliğinin Yeni Erken Göstergesi Olabilir
Araştırmacılar, dolaşımdaki beyaz kan hücrelerinin bir alt
popülasyonunun, COVID-19 ilaç gelişimi için potansiyel etkileri olan aşı
etkinliğinin erken bir göstergesi olabileceğini söyledi.
Almanya'daki Ludwig-Maximilians-Universität (LMU) ekibi,
patojenik virüsler için yeni koruyucu ve tedavi edici ürünlerin
geliştirilmesine yardımcı olmak için viral zorluklara ve aşılara hücresel
bağışıklık tepkilerini araştırıyordu. Araştırmacılar, dolaşımda bulunan belirli
bir beyaz kan hücresi popülasyonunun, bir aşının etkinliğinin erken bir
göstergesi olarak kullanılabileceğini tespit ettiler. Ekip, sonuçlarının
COVID-19'u hedefleyen bir aşı geliştirilmesinde önemli olabileceğini öne sürdü.
Araştırmacılar, Clinical & Translational Immunology
dergisinde yayınlanan makalelerinde, aşılama ile indüklenen bir bağışıklık
tepkisinin kalitesini, dolaşımdaki belirli bir beyaz kan hücresi alt sınıfının
frekansını ölçerek yaklaşık yedi gün sonra tespit edilebildiğini gösterdiler.
Deneylerinde ekip, sarıhumma aşısı kullanıldı. Bu
zayıflatılmış viral parçacıklar ile aşılamanın ardından, virüs çoğalır, bir
bağışıklık tepkisi ve antikorların üretilmesini sağlar. Antikorlar, sarıhumma
virüsünün insan hücrelerine bağlanmasını ve istila etmesini önler. Yakın zamana
kadar LMU Biyomedikal Merkezi'nde bulunan ve şu anda Bonn Üniversitesi'nde
profesör olan çalışma lideri Dirk Baumjohann, “Çalışmamızda 250 kişilik bir
kohortta, sağlıklı kişilerin kanındaki bağışıklık tepkisinin gelişimini
izledik” diyor.
Sarıhumma aşısının uzun ömürlü korunması, bağışıklamadan
onlarca yıl sonra tespit edilebilen çok yüksek seviyelerde spesifik antikorların
üretimini tetiklemesinden kaynaklanmaktadır. Antikor oluşumu ve salgılanması,
öncelikle lenf düğümleri ve dalak dâhil olmak üzere ikincil lenfoid organlarda
bulunan beyaz kan hücrelerinin bir alt grubu olan Tfh(T foliküler yardımcı
hücreler) hücrelerini gerektirir. Ancak bu organların insanlarda analiz
edilmesi zordur. Ancak 'Tfh benzeri hücreler' olarak adlandırılan şey dolaşımda
bulunur ve bunların sıklıkları sekonder lenfoid organlardaki klasik Tfh
hücrelerinin göreli konsantrasyonları ile oldukça iyi ilişkilidir. Bu nedenle,
dolaşımdaki Tfh benzeri hücrelerin analizi önemlidir ve doğrudan kan
örneklerinde yapılabilir.
Çalışmada Baumjohann ve meslektaşları, Tfh benzeri
hücrelerin, tespit edilebilir nötralize edici antikor seviyeleri (aşı
etkinliğinin tipik ölçüsü) dolaşımda görünmeden önce bile bağışıklık etkinliğini
tahmin edilmeyi sağladığını tespit ettiler. Doğal enfeksiyon veya aşılamaya
yanıt olarak oldukça güçlü nötrleştirici antikorların oluşumu birkaç haftaya
kadar sürebilir. Aksine, aşı ile indüklenen T foliküler yardımcı hücreler, aşılamadan
yaklaşık yedi gün sonra kanda ölçülebilir. Ek olarak, aşılamadan iki hafta
sonra kandaki Tfh hücrelerinin bir alt popülasyonunun sıklığının, iki hafta
sonra tespit ettiğimiz antikor yanıtının kalitesi ile ilişkili olduğunu
buldular. Yazarlar, bu bulguların COVID-19 ve diğer viral hastalıklara karşı
bir aşı geliştirilmesinde önemli olabileceğini öne sürmüşlerdir.
Haberin Linki: https://www.drugtargetreview.com/