COVID-19 Araştırma Sonucu Çeşitli Gruplar Arasında Artan İntihar Ve Zihinsel Sağlık Riskleri
COVID-19, önceden var olan zihinsel sağlık sorunları ve
marjinalleşme deneyimleri olan Kanada’lılar için intihar riskini önemli ölçüde
artırdı.
Kanada Akıl Sağlığı Derneği (CMHA) tarafından British
Columbia Üniversitesi'ndeki araştırmacılarla ortaklaşa gerçekleştirilen yeni
bir ankete katılanların yüzde altısı salgın sırasında intihar düşünceleri ve
duyguları yaşadıklarını söylerken, bu oran önceden zihinsel sağlık zorlukları
olanlarda yüzde 18'e, Yerli halklarda yüzde 16'ya ve engelli olanlarda yüzde
15'e yükselmektedir. İntihar düşüncelerini daha sık yaşayan diğer gruplar LGBTQ
+ olarak tanımlanan kişiler (yüzde 14) ve 18 yaşın altındaki çocuklarla yaşayan
ebeveynlerdir(yüzde dokuz).
Baş araştırmacı British Columbia Üniversitesi’nde(UBC) hemşirelik
profesörü Emily Jenkins, "COVID-19 büyük ekolayzer olarak adlandırılmış
olabilir, ancak kesinlikle herkesi eşit derecede etkilememiştir. Zaten zihinsel
sağlık sorunları yaşayan ve marjinalleşme deneyimleri olanlar en çok etkilenen gibi
görünüyor. Sonuçlar Kanada Halk Sağlığı Kurumu ve Kanadalıların ruh sağlığına
yönelik tehdit gösteren diğerlerinin anketleriyle uyumludur. Salgının ardından
büyümüş ve çeşitli alt gruplarda orantısız akıl sağlığı etkilerini ilk
gösterenlerden biridir." diyor.
Anket, Kanada'da yaşayan 3.000 yetişkinin ulusal temsili bir
örneği arasında gerçekleştirildi. Anket, ülke, kilitlenme ve diğer COVID-19
önlemlerinden sonra yeniden açılmaya başlamasıyla 14-29 Mayıs tarihleri
arasında yapıldı. Anket ayrıca, halihazırda zihinsel sağlık sorunları yaşayan
insanların karşılaştığı yeni baskıları da vurguladı. Bu bireyler arasında zihinsel
sağlıklarının pandemi ortasında azaldığını söyleyenler, zihinsel sağlık sorunu
olmayanların (yüzde 33'e kıyasla yüzde 59) iki katıdır.
Ayrıca, hâlihazırda zihinsel sağlık sorunları yaşayanlar, depresyonda
hissetme olasılığı 2,5 kat daha fazla (yüzde17’ye karşı yüzde46). Baş etme
konusunda üç kat daha fazla olasılık (yüzde 28'e karşı yüzde 11). Dört kat daha
fazla intihar düşüncesi yaşadılar(yüzde 18'e karşı yüzde 4). Kendilerine
kasıtlı olarak zarar verme dört kat daha fazla (yüzde 4’e yüzde 1). Bu grup
arasında çok az kişi yüz yüze danışmanlık, sanal ruh sağlığı bakımı veya genel
olarak çevrimiçi kaynaklar gibi desteklere erişmektedir.
18 yaşın altındaki çocuklarla yaşayan ebeveynlerin, yüzde
53'ü endişeli( genç çocuksuz insanların yüzde 44'ü ), yüzde 45'i zihinsel
sağlıklarının azaldığını söylüyor (yüzde 36'ya karşı), yüzde 29'u alkol
kullanımını artırdı (yüzde 17'ye karşı), yüzde 12'si fiziksel veya aile içi
şiddetten korunma konusunda endişeli (yüzde 8'e karşı) ve yüzde dokuzu intihar
düşüncesi geçirdi (yüzde altıya karşı).
Araştırmacılar, strese rağmen, birçok kişinin zihinsel
sağlıklarını korumanın yollarını bulduğunu belirtiyor. Egzersiz en iyi
stratejidir (yüzde 59), bunu aile ve arkadaşlarla bağlantı kurmak izliyor
(yüzde 56) ve sağlıklı bir yaşam tarzını sürdürmekte (yüzde 43) etkili
görülüyor.
Maru / Matchbox tarafından yürütülen anket, İngiltere'deki
Ruh Sağlığı Vakfı tarafından yürütülen çalışmalarla da uyumlu olan üç stratejik
ulusal anket dalgasından ilkidir.
Haberin Linki: https://medicalxpress.com/