Zorlu İklim Koşullarında Viral RNA Tespiti İçin Metod Geliştirildi

  • 03/12/2018

Zorlu İklim Koşullarında Viral RNA Tespiti İçin Metod Geliştirildi

ITMO Üniversitesi SCAMT Laboratuvarı'ndan bilim insanları, zorlu koşullarda da tanı koyma imkanı sunacak özel ekipman olmadan viral RNA'yı tespit etmek için bir yöntem geliştirdiler. 

Geliştirilen teknik ile her türlü iklim şartında ve her ortamda tanı koymak mümkün hale geliyor. İşin güzel yanı ise tanı koymak için uzmanlık gerektiren bir eğitim almış olmanız gerekmiyor.  Çalismada bir çeşit polimerizasyon reaksiyonuna dayanan sensör geliştirilmiş; alınan hedefte örnek virüsün izleri varsa sıvı haldeki sensör ultraviyole ışık altında jel haline geliyor. Test için gerekli reaktifler ortamda yaygın olarak mevcut olduğundan ve aşırı sıcaklıklara karşı dirençli olduğundan, yöntem zor saha koşullarında kullanılabiliyor.

Günümüzde, bakteri ve virüslerin DNA veya RNA’larındaki genetik farklılıkları tespit etme yönteminde esas olarak sensör çözeltisinin renk değişimine bakılıyor. Bu yöntemler ile doğru ölçümler için özel ekipman gerekirken, kullanılan malzemelerin özel koşullar altında saklanması gerekiyor. Bu nedenle zor iklim koşullarında veya mobil laboratuvarlarda çalışmak her zaman uygun değil. Yeni yöntem, sıvı bir madde olan akrilamid’in viral RNA gibi algılanabilir bir maddenin varlığında jele dönüştüğü bir polimerizasyon reaksiyonuna dayanıyor.

Polimerizasyon, ultraviyole ışınımı altında titanyum dioksit üzerinde oluşan serbest radikaller tarafından tetiklenir. Genellikle hidrojen peroksit radikal polimerizasyonun başlatıcısı olarak işlev görmesine rağmen, patlama eğiliminden dolayı güvensizdir. Üstelik, peroksit ışığın içinde ayrışır ve sadece düşük sıcaklıklarda saklanmalıdır, bu yüzden bilim adamları bunu sabit bir titanyum dioksit çözeltisiyle değiştirdiler. Araştırmanın sonuçları RSC Advances'te yayınlandı. 

Araştırmanın baş yazarı Yulia Lanchuk, "Bizim metodumuzun avantajı, uzak bölgelerde ve mobil laboratuvarlar da hızlı test olarak kullanılabilmesi. Özel olarak seçtiğimiz 365 nanometre dalga boyuna sahip bir taşınabilir ultraviyole fener hariç, elektronik cihaz gerektirmiyor." diyor. Bilim insanları geliştirdikleri tekniğin işe yaradığını göstermek için şimdilik sadece RNA üzerinde çalıştılar, gelecekte ise bir dizi enfeksiyonda hem RNA hem de DNA üzerinde çalışmalar yapmayı planlıyolar.

Kaynak: https://phys.org/news/