MIT’de çalışmalarını yürüten bilim insanları iki tür kanser ilacı arasında beklenmedik bir sinerji keşfettiler: iki ilacın kombine kullanımı melanomada daha etkili sonuçlar verdi. Araştırmayı yürüten bilim insanları protein kinaz inhibitörleriyle, ribonükleik ilaçları birlikte verdiğinde tümör tedavisinde etkili sonuçlar elde ettiler. Bu keşif sayesinde daha etkin tümör tedavisi gerçekleştirilebilecek.

Ribonükleaz grubu onlarca yıldır kanser tedavisinde etkili bir ürün grubu olarak kullanılıyor. Aslında vücudumuzda var olan ve metabolik sürecin bir parçası olarak ribonüklez üretiliyor ve görev olarak gereksiz hücresel RNA veya istilacı virüsleri temizliyor. 1. faz klinik çalışmalara göre ribonükleaz kanser tedavisinde yüzde 20 oranda başarı elde ediyor.

MIT’den Profesör Ronald Raines, “Bu ribonükleaz ilacının diğer kanser kemoterapötik ajanlarla uygun bir şekilde eşleştirilebileceğini keşfettik” diyor. Ribonükleazların RNA'larına zarar vererek hücreleri öldürme yeteneklerinden dolayı, Raines ve ekibi bu ilacı kanser tedavisi için geliştirmeye çalışıyorlar. Protein kinaz enzimleri hücreler için hayati derecede önemli; bu enzim kanser hücreleri tarafından sık kullanılıyor. Bu yüzden Protein kinaz inhibitörleri kanserin yayılmasında önleyici etki gösteriyor. 

Gerek Ribonükleaz, gerek ise Protein kinaz inhibitörlerinin zayıf yönleri vardi. Ribonükleaz ilaçlar sağlıklı hücrelere de zarar verirken tümörler bir müddet sonra protein kinaz inhibitörlere karşı direnç geliştiriyorlardı. Bilim insanları bu ilaçları kombine ettiğinde, ilaçların zayıf yönlerini beklenmedik şekilde kapattığını gördüler. Hücreler kinaz proteinlerini kullanarak kendilerini yıkıcı ribonükleazlardan koruyorlar. Bu nedenle protein kinaz inhibitör kanser hücreleri durdurarak, kendilerini korumalarını engelliyor, onlara ribonükleaz verildiğinde ise tümör RNA’sını yok etmek mümkün olabiliyor. Kombinasyonu melanoma üzerinde denendiginde düşük dozlarda dahi kanser hücrelerine karşı yüksek öldürücü etki tespit edildi. Klinik deneyler başarılı olursa bu alanda önemli bir gelişme kaydedilmiş olacak.

Araştırma, Molecular Cancer Therapeutics dergisinde yayınlandı.

Kaynak: http://news.mit.edu