Kalp Rahatsızlığının Teşhisine Yardımcı Biyobelirteçler

  • 10/01/2019

Kalp Rahatsızlığının Teşhisine Yardımcı Biyobelirteçler

Atriyal fibrilasyon (AF), en yaygın kalp ritim bozukluğu olmasına rağmen çoğu zaman kişi felç geçirdikten sonra tespit edilir. Günümüzde genellikle hastalara atriyal fibrilasyon taraması yapmak için kalbin elektriksel aktivitesini ölçen elektrokardiyogram (EKG) kullanılıyor.

İngiliz Kalp Vakfı, yürütülmekte olan yeni bir çalışmanın AF'li kişilerin tespit edilmesini kolaylaştırabileceğini duyurdu. Birmingham Üniversitesi Tıp ve Diş Bilimleri Fakültesi'ndeki Kardiyovasküler Bilimler Enstitüsü ve Kanser ve Genomik Bilimler Enstitüsü'nden bilim insanları tarafından yapılan çalışmada, üç klinik risk faktörünün ve iki biyobelirtecin AF ile güçlü bir bağlantısı olduğu saptandı. Araştırma Avrupa Kalp Dergisi'nde yayınlandı.

En fazla risk altında olanlar ileri yaşlı ve vücut kitle indeksi yüksek olan erkekler…

Araştırmacılar, 2014 ve 2016 yılları arasında akut hastalıkları iyileştirilmiş olan 638 hastayı inceledi. Kişilerin kan örnekleri alındı;  40 kardiyovasküler biyobelirteç arandı ve yaş, cinsiyet, hipertansiyon, kalp yetmezliği, felç öyküsü veya geçici iskemik atak, böbrek fonksiyonu ve vücut kitle indeksi gibi 7 klinik risk faktörü göz önüne alındı. Ayrıca her birine ekokardiyogram yapıldı.

İki biyobelirteçin atriyal fibrilasyonla bir bağlantısı olduğunu belirlendi. Biri, beyin natriüretik peptidi (BNP) olarak adlandırılan kalp tarafından salgılanan bir hormon; diğeri ise fibroblast büyüme faktörü-23 (FGF-23) olarak adlandırılan fosfat düzenlemesinden sorumlu bir protein. Araştırmacılar, kan tahlilinde bu iki biyobelirteç seviyesinine bakılarak hastaların taranabileceklerini söylüyor.

Araştırmanın baş yazarı Yanish Purmah şunları söyledi: “Belirlediğimiz biyobelirteçler, EKG taraması yapılacak hasta seçimini basitleştirmek için uzman doktor muayenelerinde kullanılma potansiyeline sahip.”

Diğer bir yazar Dr. Winnie Chua şunları söyledi: “Atriyal fibrilasyonu olan kişilerin kanlarının pıhtılaşması ve felç geçirme ihtimalleri çok daha yüksek. Felçten kaçınmak için, pıhtılaşmayı önleyen antikoagülan ilaçları almaları önemli. Bu nedenle risk altındaki hastaların taranması gerekiyor.”

İngiliz Kalp Vakfı tıbbi direktör yardımcısı Profesör Metin Avkıran çalışmayı memnuniyetle karşıladığını şu sözlerle ifade etti: “Atriyal fibrilasyon, her yıl İngiltere'de 36.000'den fazla ölüme neden olan felcin riskini artırıyor; ve maalesef çoğu zaman çok geç tespit ediliyor. Çalışma, AF'li kişilerin tespitinin daha doğru yapılmasını ve felç önlemeye yönelik kan inceltici ilaçlarla tedavilerine doğru zamanda başlanmasını sağlayabilir.”

Kaynak: www.bbc.com/news/health


Kategori: BİLİMSEL GÜNDEM