Dünyanın Ölüm Raporu: Yaşam Süremiz Uzadı Ancak Önlenebilir Hastalıklar Sorun Teşkil Etmeye Devam Ediyor

  • 08/03/2019

Dünyanın Ölüm Raporu: Yaşam Süremiz Uzadı Ancak Önlenebilir Hastalıklar Sorun Teşkil Etmeye Devam Ediyor

Dünya genelinde ortalama ömür uzadı. Ortalama yaşam süresi beklentisi 1950'de 46 yıl iken, 2015'te bu beklenti 71'e yükseldi. Ancak dünyada hala pek çok insan önlenebilir hastalıklar nedeniyle erken yaşta ölüyor.


Ölüm nedenleri


Ölümlerin yüzde 70'ten fazlası bulaşıcı olmayan ve yavaş yavaş ilerleyen kronik hastalıklardan kaynaklanıyor. Kalp ve damar hastalıkları en büyük ölüm nedeni olarak görülüyor. Yüzde 32,3 ile toplam ölümlerin üçte biri bundan kaynaklanıyor.


İkinci sırada ise kanser geliyor. Kanserden ölümler yüzde 16,3 ile toplamın altıda birini oluşturuyor.


Diyabet, solunum yolu hastalıkları ve demans (bunama), diğer bulaşıcı olmayan hastalıklara bağlı ölüm nedenleri arasında yer alıyor.


Önlenebilir hastalıklar


En şaşırtıcı verilerden biri de, hala çok sayıda insanın önlenebilir hastalıklardan ölüyor olması. 2017'de 1,6 milyon kişinin ölümü ishale yol açan hastalıklardan oldu. İshal, ölüm nedenleri arasında hala ilk 10'da bulunuyor. Bazı ülkelerde ise ilk sırada geliyor. Aynı yıl yenidoğan (doğumdan sonraki ilk dört hafta) ölümlerin sayısı ise 1,8 milyon oldu. Bu oranlar ülkeden ülkeye büyük farklılık gösterebiliyor. Örneğin Japonya'da yenidoğan ölümleri 1000'de 1'den daha düşükken, bazı yoksul ülkelerde bu oran 20'de 1'e kadar çıkabiliyor.


Trafik kazalarına bağlı ölümler hem en zengin hem de en yoksul ülkelerde üst sıralarda yer alıyor. 2017'de 1,2 milyon kişi bu nedenle hayatını kaybetti. Gelir düzeyi yüksek ülkelerde trafik kazalarından ölümler son yıllarda önemli düşüş kaydetse de dünya toplamı bakımından hemen hemen aynı seviyede kaldı.


Dünyada intihara bağlı ölümler de ciddi bir problem olmaya devam ediyor. Örneğin İngiltere'de bu durum 20-40 yaş arası erkek ölümlerinde ilk sırada yer alıyor.


Ölüm nedenleri ne anlatıyor?


Ölüm nedenleri yıllar içerisinde ve ülkenin gelişmişlik düzeyine göre değişiyor. Eskiden bulaşıcı hastalıklara bağlı ölümler üst sıralarda yer alıyordu. 1990'larda bulaşıcı hastalık kaynaklı ölümlerin oranı 3'te 1 iken, 2017'de bu oran 5'te 1'e düştü. Bulaşıcı hastalıklara karşı en zayıf olan grup çocuklar. Ancak günümüzde çocuk ölüm oranları aşılama, hijyen, beslenme, sağlık hizmetleri ve temiz suya erişimdeki gelişmeler sayesinde önemli ölçüde azaldı.


Son yıllarda çocuk ölümlerinin toplamdaki oranı azalırken yaşlı nüfusta bulaşıcı olmayan hastalıklara bağlı ölüm oranları artış gösterdi. Ortalama ömür uzarken birçok ülkede yaşlıların uzun süreli hastalıkları aileler ve sağlık hizmetleri üzerine büyük bir yük bindirdi.


1980'lerde birçok cana mal olan HIV/AIDS salgını, eğitim ve tedavi yöntemlerinin gelişmesi sayesinde kısmen kontrol altına alındı. Ölümlerin sayısı son on yılda 2 milyondan 1 milyona düşerek yarı yarıya azaldı.


ABD gibi uyuşturucu problemi yaşayan ülkelerde ise yaşam süresi beklentisinde bir miktar düşüş oldu.


Bugün dünyanın durumu genel olarak daha iyi. Daha uzun yaşıyoruz ve başta çocuklar olmak üzere önlenebilir hastalıklardan ölenlerin sayısı oldukça azaldı. Ancak hala atılması gereken büyük adımlar var. Altyapı, hijyen, beslenme, aşılama ve temel sağlık hizmetlerinde iyileştirmeler yapılması gerekiyor. Daha fazla güvenlik önlemi ve daha iyi ruhsal sağlık hizmetlerine ihtiyaç duyuluyor.

Kaynak: BBC Türkçe


Kategori: BİLİMSEL GÜNDEM