Bir kadın doğum kontrol hapı ya da hormon içerikli başka bir doğum kontrol yöntemi kullanırken hamile kaldığında, doktorlar genelde doğum kontrol yönteminin doğru uygulanmadığını varsayarlar. Ancak yapılan güncel bir çalışma, bazı durumlarda kadının genlerinin, hormonal doğum kontrolü doğru kullanılsa dahi, planlanmamış hamilelik riskini artırabildiğini ortaya koydu.

Obstetrics & Gynecology dergisinde yayınlanan çalışmaya göre, hormonal doğum kontrolü kullanan ama CYP3A7 olarak adlandırılan bir genin nadir bir versiyonuna sahip kadınlarda, doğum kontrol yönteminin işe yaraması için gerekli olan hormonların kanda daha düşük seviyelerde olma eğiliminde olduğu ortaya çıktı.

Araştırmacıların belirttiğine göre CYP3A7 geni, normalde sadece fetüslerde aktif olan ve doğumdan önce kapalı durumda olan bir karaciğer enzimini kodluyor. Ancak bazı kadınlarda bu gen aktif kalıyor; bu da östrojen ve progestin gibi kontrasepsiyonda rol alan hormonların daha hızlı bozulmasına yol açıyor. Araştırmacılar bu hızlı hormon bozulmasının, özellikle düşük dozlu hormonal kontrasepsiyon kullanan kişilerde hamilelik riskini artırabileceğini varsayıyorlar.

Çalışmanın lideri yazarı ve Denver'daki Colorado Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum bölümünden Prof. Dr. Denver Lazorwitz, “Bu bulgular hastalarımızı dinlememiz ve genlerinde planlanmamış hamileliğe sebep olan bir şey olup olmadığını düşünmemiz gerektiğini gösteriyor.” diyor.

Sonuçları teyit etmek ve hormonal kontrasepsiyon başarısızlığı riskini artırabilecek diğer genleri bulmak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var. Genlerin etkisi hakkındaki hipotez eğer doğruysa, doktorların gelecekte doğum kontrolü kullanırken gebe kalan kadınları genetik olarak test etmeleri söz konusu olabilecek.

Kaynak: www.livescience.com