Hastanelerde Kalp Kapağı Enfeksiyonu Riski Artıyor

  • 02/10/2019

Hastanelerde Kalp Kapağı Enfeksiyonu Riski Artıyor

Yürütülen yeni bir çalışmaya göre kalp hastalığı olanlar ile kusurlu veya yapay kalp kapağı olan kişilerde hastanede oldukları müddet boyunca kalp kapağı enfeksiyonu geliştirme riskleri daha yüksek oluyor. Bu durumu tetikleyen yeni risk faktörlerinin ortaya çıktığı ve hastanelere başka hastalıklar için başvuran hasta sayısının artmasının da enfeksiyon kapma riskini artırdığı belirtiliyor.


Amerikan Kardiyoloji Dergisi'nde yayınlanan araştırma, hastanelerin kalp enfeksiyonunu önleme yolları geliştirmeye ihtiyaçları olduğunu vurguluyor.


Amerikan Kalp Birliği, bakterilerin ağız yoluyla, gastrointestinal veya genitoüriner sistemden kan dolaşımına girmesine neden olan kalp kapağı enfeksiyonu riski altındaki tüm insanlara (infektif endokardit) antibiyotik almasını öneriyordu. Ancak 2007'de, kılavuzlar yalnızca enfeksiyon riski yüksek olan hastalara antibiyotik önermek üzere değiştirildi.


Rutgers Üniversitesi Robert Wood Johnson Tıp Fakültesi’nden Profesör Abel Moreyra, “Geçmişte, infektif endokarditin romatizmal kalp hastalıklarıyla ilişkili olduğu ve çoğunlukla ağızdaki bakterilerden kaynaklandığı fikri üzerinde duruluyordu. Bununla birlikte, intravenöz uyuşturucu ilaç kullanımı, zayıf bağışıklık sistemleri, hemodiyaliz ve implante kalp cihazları gibi yeni risk faktörleri ortaya çıktı.” diye belirtiyor.


Kılavuz değişikliğinin enfeksiyon oranını nasıl etkilediğini anlamak için araştırmacılar, 1994'ten 2015'e kadar New Jersey’de yer alan hastanelerde infektif endokardit tanısı alan 21 bin 443 kişinin kaydını incelediler.


Karşılarına çıkan sonuç şaşırtıcıydı. 2004 yılı itibariyle başvuru nedeni olarak infektif endokardit ile hastaneye yatan hastaların sayısında önemli bir düşüş ve hastanede enfeksiyon geçirenlerin sayısında ise önemli bir artış vardı. İnfektif endokardit hastanede yatan 9 bin 191 kişiye primer tanı olarak; 12 bin 252 kişiye ise ikincil tanı olarak konulmuştu.


Prof. Moreyra, primer tanıdaki düşüşü diş hekimliği ve diş bakımındaki ilerlemelere ve günümüzde Streptococcus'un enfeksiyonda baskın rol oynadığı romatizmal kalp hastalığının nadir oluşuna bağlıyor. Ayrıca, İnfektif endokarditin primer ve sekonder teşhisinin farklı zaman eğilimleri konusunda yapılan analizin, hastanelerin bu ölümcül enfeksiyonun önlenmesi için farklı stratejiler geliştirmelerine yardımcı olabileceğini söylüyor.

Kaynak: www.futurity.org


Kategori: BİLİMSEL GÜNDEM