Çin'de ortaya çıkan virüse koronavirüs ya da corona virüsü adı veriliyor. Bu aileden türeyen diğer virüsler arasında SARS ve MERS de var. Bugüne kadar SARS, bulaştığı kişilerin yüzde 9'unun; MERS ise yaklaşık yüzde 35'inin hayatını kaybetmesine yol açtı.

Hastalığın belirtileri neler?

Çin'den yayılan koronavirüs türünün belirtileri herhangi bir grip ya da üst solunum yolu enfeksiyonuna çok benziyor. Bunlar arasında burun akıntısı, öksürük, boğaz ağrısı ve zaman zaman da yüksek ateş yer alıyor. Virüs aynı zamanda halsizlik de yapıyor. Daha sonra kuru öksürük ve yaklaşık bir hafta sonra da nefes darlığına yol açıyor. Bu durumda bazı hastaların hastanede tedavi altına alınması gerekiyor. Virüsün bulaşıp bulaşmadığının tespit edilmesi için kan örneği alınması ve laboratuvarda çeşitli testler yapılması gerekiyor.

Koronavirüs nereden geliyor?

SARS, MERS ve son dönemde ortaya çıkan salgına neden olan virüsün kaynağının insanlar değil, hayvanlar olduğu düşünülüyor. Birçok hayvanda tehlikeli virüsler bulunabiliyor. Ancak bunların insana geçmesi çok ender görülen bir durum.

Warwick Üniversitesi Yaşam Bilgisi Fakültesi'nden Prof. Dr. Andrew Easton, “Birçok durumda, canlı türleri arasında engeller vardır ve virüs de bu engelleri aşamaz" diyor ve ekliyor: "Ancak, bazen bağışıklık sisteminin çok zayıf olması ya da virüsün bir şekilde bu engeli aşmasını sağlayacak bir başka önemli etkenin söz konusu olması halinde bu tarz münferit vakalar görülebiliyor.”

Virüsün başka bir canlı türüne sıçrama süreci genellikle mutasyona uğramasıyla başlıyor. Easton, “Virüsun girdiği yeni bedende düzgün bir şekilde büyüme fırsatını yakalayabilmesi için bir şekilde değişime uğraması gerekiyor.” diye ekliyor. Ancak bu durum, koronavirüs türlerinin tamamının çok tehlikeli olduğu anlamına gelmiyor. Bu virüsün daha az zarar veren türleriyle insanlar neredeyse her an karşılaşıyor; fakat bir canlı türünden diğerine sıçrayabilen virüsler özellikle öldürücü bir nitelik taşıyor. Koronavirüsün hayvanlardan insanlara aniden sıçramasıyla birlikte, insan bağışıklık sistemi bu türle daha önce hiç mücadele etmemiş olduğu için çok zayıf kalıyor.

Kaynak: BBC Türkçe