Yeni koronavirüsün 2019'un sonlarında ortaya çıkmasından bu yana, COVID-19'u tedavi etmek için antimalaryal ilaç hidroksiklorokin gibi ilaçların kullanımından, Ebola antiviral ilacı remdesivire kadar birçok yaklaşım düşünülmüştür.

Bu terapötik stratejilerin çoğu, klinik etkililikleri açısından yetersiz kalmıştır ve bu bilim adamlarını COVID-19 hastalarına yardımcı olmak için daha hedefli farmasötikler bulmaya itmiştir. Bu küçük katili durdurmanın yollarını bulmak için çılgın bir yarış ortasında, Kıdemli Baş Araştırmacı Wang Cheng-I liderliğindeki A * STAR'ın Singapur İmmünoloji Ağı'ndaki (SIgN) bir araştırma ekibi, SARS-Cov2'yi bloke eden antikorları belirlemede muazzam bir atılım gerçekleştirdi. Böylece Covid-19 semptomları engellenmiş oluyor. Ekip yakın zamanda Japon ilaç şirketi Chugai Pharmabody Research ile bir ortaklık kurdu ve şu anda bu antikor aday ilaçlarını kliniğe getirmek için tüm hızlarıyla çalışıyorlar.

Geçtiğimiz altı ayda, koronavirüsün yapısı ve biyolojisi hakkında çok sayıda bilgi ortaya çıkarıldı. Virüs yüzeyinde başak proteinler olarak adlandırılan kabaca yüz tane şeker kaplı protein çıkıntısından oluşan bir hale olan "taç" adını taşıyan sivri çıkıtılar ile insan hücre reseptörlerine bağlanarak enfeksiyon sürecini başlatır.

Bu bağlanma sekansını bozmak için özel olarak tasarlanmış tedavilerin, virüsün konakçıya zarar vermesini önlemenin en iyi yolu olduğu düşünülmektedir ve antikorlar doğanın tam da bunu yapmaya cevabıdır. Bağışıklık hücreleri tarafından yabancı istilacılara yanıt olarak üretilen bu Y şeklindeki proteinler, virüsler üzerindeki belirli bölgelere tutunarak onları akciğerlerde ve diğer organlarda hasara yol açamaz hale getirir. Son yirmi yılda, sofistike teknolojilerin gelişimi, ilaç geliştiricilerinin antikorların mükemmel hedef bağlama özelliklerinden yararlanmasını ve onları güvenilir bir terapötik modaliteye dönüştürmesini sağlamıştır. Piyasada hâlihazırda 80'den fazla onaylanmış antikor ilacı bulunmaktadır. Bunlara kanser ve enflamatuar durumları tedavi etmek için çok sayıda ilaç dâhildir.

Doğal bağışıklık sistemleri, bizi çevresel tehlikelerden koruyan zengin bir antikor üreten hücre kaynağıdır. Bu bağışıklık ortamı inanılmaz derecede geniş ve karmaşıktır; İnsanların, her biri hastalığa neden olan bir ajan üzerindeki spesifik bir antijene bağlanma yeteneğine sahip yaklaşık on milyar farklı antikor ürettiği tahmin edilmektedir. COVID-19 ilaç geliştirmedeki zorluk, bu muazzam bağışıklık evrenini aşmak ve SARS-CoV-2 spike proteinine güçlü bir şekilde bağlanacak bir avuç antikor bulmaktır. Bu antikorları başarılı bir şekilde tanımlasalar bile, bunların yalnızca çok daha küçük bir alt kümesi, etkili bir ilaç için gereken biyofiziksel özelliklere sahip olacaktır.

Wang ve meslektaşları, COVID-19 antikor bulmacasını çözmek için bir sentetik insan antikorları kitaplığından potansiyel adayları belirlemek için "madencilik" içeren bir keşif yöntemi kullandılar. Ekip, doğal olarak oluşan antikor kaynaklarını araştırmak yerine, terapötik uygulamalar için hızlı bir şekilde belirli molekülleri bulmanın sofistike bir yolu olan önceden oluşturulmuş çeşitli antikorlardan oluşan geniş bir koleksiyona baktı.

Wang, "Antikor keşif ekibimiz, antikor keşfi ve mühendisliği konusunda uzmanlaşmış bilim adamlarından oluşuyor. Daha önce chikungunya ve dang humması gibi hastalıklar üzerinde çalışmış olan bu araştırma alanlarında derin yeteneklere sahipler" dedi. Wang şu anda SIgN'nin insan monoklonal antikor teknolojisi platformunun başkanıdır.

Wang'ın ekibi, in vitro antikor keşif platformunu kullanarak, SARS-CoV-2 spike proteinine güçlü bir şekilde bağlanan ve virüsün konak hücre reseptörleri ile etkileşimini önleyen antikor moleküllerini seçmede başarılı oldu. Başka bir büyük başarıylada bu antikorların deneysel koşullar altında canlı SARS-CoV-2'yi etkili bir şekilde nötralize edebildiğini ve insan hava yolu epitel hücrelerinde viral replikasyonu 10.000 kattan fazla azaltabildiğini buldular.

Antikorun önleyici veya profilaktik kullanımı, sağlık çalışanları gibi enfeksiyon riski yüksek olanlar için geçici koruma sağlayabilir. Wang, enfekte hastaların aileleri veya COVID-19 aşılarının kullanılamadığı hâlihazırda hasta olanlar, bağışıklığı zayıf olanlar, yaşlılar veya küçük çocuklar gibi, antikorun enfekte hastaların tedavisinde de kullanılabileceğini söyledi. Wang, "Nötralize edici antikor tedavisinin virüsün replikasyonunu yavaşlatacağına ve virüsün enfekte olmuş hastalardan temizlenmesine yardımcı olabileceğine ve böylece hastalara hastalıkla mücadele etme şansı vereceğine inanıyoruz" dedi.

Wang'ın grubu ile Chugai Pharmaceutical'ın Singapur merkezli araştırma merkezi arasında, bu deneysel ilacı derhal kliniğe getirmek amacıyla, Mayıs 2020'den beri ortak bir araştırma işbirliği kuruldu. Bugüne kadar, A * STAR ve Chugai'nin, dang humması gibi küresel sağlığa yönelik diğer tehditlere karşı antikor temelli önlemleri oluşturmaya yönelik birkaç Global Yenilikçi Sağlık Teknoloji Fonu girişimi de dâhil olmak üzere verimli bir işbirliği geçmişi var.

Bu ortaklıkta Chugai, Wang'ın ekibi tarafından seçilen öncü paneli daha da optimize etmek için tescilli antikor mühendisliği teknolojisinden yararlanmayı taahhüt etti. Bu mühendislik süreci, örneğin potenslerini artırmak, güvenlik profillerini iyileştirmek veya insanlarda dolaşım yarı ömürlerini uzatmak gibi klinik işlevselliklerini geliştirmek için antikor dizilerinin veya yapılarının modifiye edilmesini içerir.

Kaynak: https://medicalxpress.com/