Pektuseksavatum Ve Pektuskarinatumlu Adelosanlarda Fiziksel Fonksiyon Ile Psikososyal Durum
Pektus Ekskavatum (PE, kunduracı göğüs) ve Pektus Karinatumlu (PK, güvercin göğüs) adelosanların deformitelerinin fiziksel fonksiyon ile psikososyal durumlarının değerlendirildiği çalışma ve sonucu yayımlandı.
Çalışmanın amacı:
Pektus deformitesi ciddiyetine göre hastalarda çeşitli derecelerde psikolojik, ortopedik ve fizyolojik bozukluklar çıkarabilmektedir. Bu nedenle mevcut çalışmada pektus ekskavatum (PE, kunduracı göğüs) ve pektus karinatumlu (PK, güvercin göğüs) adelosanların deformiteleri ciddi veya hafifte olsa fiziksel fonksiyon ile psikososyal durumlarının sağlıklı kontrollerle karşılaştırılmak amaçlanmıştır.
Metot:
Çalışmaya 10-18 yaşarası 180 pektus deformiteli adelosan [PE (n=90), PK (n=90)] ve 90 sağlıklı kontrol(SK) alınmıştır. Olguların pektus deformite şiddeti, klinik parametreleri, göğüs bölgesinin görünüş algısı, fiziksel fonksiyon (kavrama gücü, esneklik, kas gücü, dayanıklılık), fiziksel aktivite, postür, psikososyal durumları ve yaşam kaliteleri değerlendirilmiştir.
Bulgular:
Mevcut çalışmada
PE ve PK’lı hastalar SK grubuna göre daha zayıf, postürleri daha bozuk,
fiziksel fonksiyon ile fiziksel aktiviteleri daha düşük olarak belirlenmiştir.
PE hastaları; SK grubuna göre anksiyete, somatizasyon, hostilite, sosyal
huzursuzluk duyma ve yaşam kalitesi alt ölçütlerinde daha olumsuz skorlar
gösterirken, PK grubuna göre de yaşam kalitesi haricinde aynı şekilde olumsuz
skorlar göstermiştir. PE ve PK grupları karşılaştırıldığında PE grubunda nefes
darlığı şikayeti, PK grubunda da ağrı şikayeti daha fazla görülmüştür. Ayrıca
PE grubunda dinlenmede ve egzersiz sırasında nefes darlığı daha fazla yaşamakta
idi. PK grubu ise PE grubuna göre omuz yükseklik farkı ve kifoz daha fazla
görülürken, NYPA postür skorunda daha düşük değerler göstermiştir. Ek olarak
pektus şiddetinin artması beklenildiği gibi klinik parametrelerle ilişkili iken
ilginç olarak fiziksel fonksiyon ile fiziksel aktivite skorları ve psikososyal
durum parametreleri ile ilişkili değildi. Kişinin göğüs bölgesinin görünüş
algısı ise klinik parametrelerle çok ilişkili değilken fiziksel fonksiyon ve
bir çok psikososyal durum parametreleri ile ilişkili bulundu. Yani
pektus deformitesinin şiddetinden daha fazla kişinin kendi göğüs bölgesini
algılamasının fiziksel ve psikososyal bozukluklara yol açabileceği
öngörülebilir.
Sonuç:
Pektus hastalarında gördüğümüz sağlıklı kontrollere göre bozulan fiziksel fonksiyon ve fiziksel aktivite, psikososyal durum düzeyleri bize yeni değerlendirme ve tedavi yöntemleri geliştirmemiz gerektiğini düşündürmektedir. Pektus hastalarının ciddi veya hafifte olsa sağlıklı adelosanlarının mevcut seviyelerine yakınlaşmaları için sadece deformitenin kendisi için değil tüm vücut fiziksel fonksiyon, fiziksel aktivite düzeni ve psikosoyal durum için biyopsikososyal yaklaşım modeli ile değerlendirilmesi ve tedavi edilmesi gerektiğine inanmaktayız. Bu nedenle hastalar sadece cerrahlar tarafından belli aylarda takip ve deformite tedavisi yönünden tedavi edilmemeli mutlaka multidisipliner bir ekip çalışması ile konunun uzmanı fizyoterapistlere yönlendirilmeli ve psikososyal destek alması sağlanmalıdır. Ayrıca bizim tarafından yapılan iki çalışmada PE ve PC’li hastalarda kullanılan noninvazif tedavi yöntemi olan ortez tedavilerine (kompresyon ortezi ve vakum bell) ek olarak eklenen kardiopulmoner ve muskuloskletal fizyoterapi ve rehabilitasyon programının hastanın deformite derecesine olumlu etkisinin görünmesinin yanı sıra postür bozukluklarına, yaşam kalitesine ve görünüş algısına sadece ortez tedavilerine göre daha olumlu sonuçlar gösterdiğini belirttik. Bu çalışmalarda savımızı güçlendirmekte ve bu konuda daha fazla çalışılması gerektiğini bize göstermektedir.
Sonuç olarak
adelosan pektus hastalarının yaş ve cinsiyet eşleşmiş sağlıklı kontrole göre
daha zayıf, postürlerinin daha bozuk, fiziksel fonksiyon ile fiziksel
aktivitelerinin daha düşük olduğu belirlenmiştir. PE hastaları; sağlıklı
kontrole göre anksiyete, somatizasyon, hostilite, sosyal huzursuzluk
duyma ve yaşam kalitesi alt ölçütlerinde daha olumsuz skorlar gösterirken, PK
grubuna göre de yaşam kalitesi haricinde aynı şekilde olumsuz skorlar
göstermiştir. PK hastalarının da PE’ye göre postürleri daha kötü idi. İlginç
olarak pektus şiddetinin artması fiziksel fonksiyon ile fiziksel aktivite
skorları ve psikososyal durum parametreleri ile ilişkili değilken kişinin göğüs
bölgesinin görünüş algısı bu parametrelerle ilişkiliydi. Bu nedenle hafif veya ciddi şiddette pektus deformitesine
sahip hastalar da olsalar tüm hastaların biyopsikososyal olarak
değerlendirilmesi, psikososyal destek sağlanması ve fizyoterapiye
yönlendirilmesi gerektiğine inanmaktayız.
Nuray Alaca1,
Mustafa Yüksel2
1 Acıbadem
Mehmet Ali AydınlarÜniversitesi, SağlıkBilimleriFakültesi, Fizyoterapi ve Rehabilitasyonbölümü
2 Pektus ve
Gögüs Deformitesi Derneği
Kaynak: Alaca, N., Yüksel, M. Comparison of physicalfunctionsandpsychosocialconditionsbetweenadolescentswithpectusexcavatum, pectuscarinatumandhealthycontrols. Pediatr SurgInt (2021). https://doi.org/10.1007/s00383-021-04857-7
Kaynak: https://doi.org/10.1007/s00383-021-04857-7
Kategori: BİLİMSEL GÜNDEM
DİĞER Haberler
KATEGORİLER
DİJİTAL MAGAZİNLER
2024 - Sayı 1
2023 - Sayı 1
2022 - Sayı 1
Diğer Dijital Magazinlerimiz