Yakın Kızılötesi Hiperspektral Görüntüleme Karaciğer Yağ İçeriğini Tespit Ediyor

  • 25/03/2021

Yakın Kızılötesi Hiperspektral Görüntüleme Karaciğer Yağ İçeriğini Tespit Ediyor

Tokyo Bilim Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, klinisyenlerin biyopsi almak zorunda kalmadan karaciğer yağ içeriğini değerlendirmelerine olanak tanıyacak şekilde yeni bir görüntüleme tekniği uyguladılar. Yakın kızılötesi hiperspektral görüntüleme olarak adlandırılan yöntem, karaciğer dokusundaki yağ dağılımını belirtebiliyor ve potansiyel olarak klinisyenlerin karaciğer hastalığı (NAFLD) gibi durumları teşhis etmesine ve değerlendirmesine yardımcı olabiliyor.


NAFLD, karaciğerde aşırı yağ birikimiyle karaciğer yetmezliğine yol açabiliyor. Günümüz teknolojisiyle, karaciğeri yağ içeriği açısından değerlendirmenin standart tekniği biyopsi almaktır. Bu, hastalar için pek kolay tercih edilemiyor, dolayısıyla daha az müdahaleci bir yaklaşımın memnuniyetle karşılanacağı öngörülüyor.


Çalışmaya katılan bir araştırmacı olan Kyohei Okubo, “Karaciğerdeki lipid dağılımı, kanser de dahil olmak üzere yağlı karaciğerle ilişkili karaciğer hastalıklarının teşhisi için çok önemli bilgiler sağlıyor ve bu nedenle, invazif olmayan, etiketsiz, kantitatif bir modaliteye ihtiyaç var. Makine öğrenimini içeren yakın kızılötesi bir spektral görüntüleme tekniği kullanarak karaciğerdeki lipid dağılımını görselleştirmek için bir yöntem geliştirdik.” diye açıklamada bulundu.


Daha önce, araştırmacılar, tavşanların kan damarlarındaki aterosklerotik plakları görüntülemek için yakın kızılötesi hiperspektral görüntüleme kullandılar ve buradan yola çıkan Japon araştırmacılar, karaciğerdeki yağ asitlerinin dağılımını değerlendirmenin yararlı olabileceğini varsaydılar.


Ekip, bu tekniği şimdilik farelerde test etti. Lipit yoğunluğunun gradyanlarını gösteren haritalar bile oluşturabildiler. Folch ekstraksiyon yöntemi adı verilen bir teknik, araştırmacıların her bir karaciğerin gerçek lipid içeriğini kantitatif olarak ölçmelerine yardımcı oldu ve yakın kızılötesi hiperspektral görüntüleme kullanılarak elde edilen ölçümlerinin bu değerlerle yakından ilişkili olduğunu buldular.
Sonuçlar, tekniğin insan hastalarda biyopsi gerekmeksizin şüpheli yağlı karaciğerin değerlendirilmesinde değerli olabileceğini düşündürmekte.

Kaynak: https://www.medgadget.com/