Avustralya'daki Monash Üniversitesi ve Harvard Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, antibiyotiğe dirençli bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlar için yeni bir tedavi geliştirdiler. Bunu başarmak için, bir antibiyotik ilaç molekülüne bir kemo-çekici madde bağladılar, yani nötrofilleri enfeksiyon bölgesine çekiyor ve onları bakterileri öldürmeye hazırlıyor. İki yönlü bu tekniğin, klinisyenlere çeşitli tedaviye dirençli enfeksiyonlar için bir avantaj sağlayabileceği düşünülüyor.

Tedaviye dirençli bakteriler git gide büyüyen bir problem. Neyse ki, bazı araştırmacılar bu zorluğun üstesinden geliyor ve bu son teknoloji, mevcut antibiyotikleri bir immünoterapi ile birleştiriyor. İmmünoterapiler aslında, geleneksel olarak kansere karşı bir strateji olarak kabul edilen bir şey, ancak bağışıklık sistemimiz aynı zamanda bakteriyel enfeksiyonlara karşı önemli bir savunucudur ve bu da onu dirençli bakterilere karşı mücadelede güçlü bir müttefik yapıyor.

Monash Üniversitesi'nden yapılan bir duyuruda, araştırmaya katılan bir araştırmacı olan Jennifer Payne, “Bağışıklık sistemimizin bakterilerle nasıl savaşabileceğine bakarken, bakmamız gereken iki önemli husus var. Birincisi, bakteri hücrelerini tuzağa düşürme ve onları öldürme yeteneğimizdir. İkincisi, daha fazla nötrofil, bağışıklık sisteminin enfeksiyonu çözmek için tepkisine yol açan beyaz kan hücreleri için çağrıda bulunan sinyaller - kemoatraktanlardır.” dedi.

Bu yeni yaklaşım, vankomisin adı verilen yaygın bir antibiyotiğe bir kemoatraktan eklenmesini içeriyor. Kemoatraktanın rolü, vücuttaki bakterileri öldürmekten sorumlu beyaz kan hücrelerinden biri olan nötrofilleri enfeksiyon bölgesi etrafında toplamak için çağırmak. Bazı bakteriler, bağışıklık hücreleri tarafından algılanmayı önleyebiliyor, ancak ekibin teknolojisi, bağışıklık sistemini bu tür bakterilerin varlığına karşı uyarmayı ve onları öldürmeye hazırlamayı amaçlıyor.

Payne, “Nötrofillerin alımını iyileştiren, bakterilerin yutulmasını ve öldürülmesini artıran çift işlevli antibiyotik-kemoatraktan 'melezler' kullanmak için çalışıyoruz. Mikroakışkanlar bu araştırma için çığır açıcıydı, çünkü insan bağışıklık hücrelerinin alımını izlemek için bir çip üzerinde enfeksiyon oluşturmamıza ve immünoterapimizin MRSA'yı öldürme yeteneklerini nasıl geliştirdiğini gerçek zamanlı olarak gözlemlememize izin verdi. Tıpkı vücudumuzda olacağı gibi.” diye ekledi.

Şimdiye kadar, araştırma ekibi, özellikle sorunlu tedaviye dirençli bir bakteri olan altın stafil enfeksiyonları için bir tedavi geliştirmeye odaklandı, ancak yaklaşım çok çeşitli diğer enfeksiyonlar için de faydalı olabilecek.

Kaynak: https://www.medgadget.com/