Kimyasalların İstenmeyen Biyolojik Etkilerini Ortaya Çıkarma Yöntemi

  • 01/12/2021

Kimyasalların İstenmeyen Biyolojik Etkilerini Ortaya Çıkarma Yöntemi

İsveç'teki Linköping Üniversitesi'nden araştırmacılar, vücuttaki kimyasallardan etkilenen proteinleri belirlemek için bir yöntem uyguladılar. Yöntem, bir maddenin bir organizmada biyolojik etkileri olup olmadığını erken bir aşamada keşfetmek için kullanılabiliyor.


İmalat, tarım, sanayi ve tüketici ürünlerinde 100.000'den fazla kimyasal kullanılmakta. Hayatımızın her günü vücudumuz tarafından emilebilen kimyasallarla temas halindeyiz. Bazılarının sağlığımız üzerinde olumsuz etkileri oluyor. Ayrıca, bazı maddeler diğerleriyle birleştirildiğinde, "kokteyl etkisi" olarak bilinen bir fenomen olarak, ayrı ayrı olduğundan daha zararlı hale geliyor. Son yıllardaysa toksikolojideki zorluklardan biri, birçok farklı kimyasalın karışımlarına maruz kalmanın etkilerini tahmin etmek oldu.


Linköping Üniversitesi Biyomedikal ve Klinik Bilimler (BKV) Bölümü'nde doktora öğrencisi olan Veronica Lizano-Fallas, “Çevre kirliliği ve kimyasal seviyeleri sürekli artıyor ve tüm kimyasalların etkilerini test etmek son derece zor. Madde karışımlarını test etmek özellikle zor. Yaklaşımımızın geleneksel yöntemlere göre daha verimli zaman ve para kullanımını sağlayacağına inanıyorum.” dedi.


Araştırmacılar, Journal of Proteomiks'te yer alan bir makalede anlattıkları yöntemin, maddelerin istenmeyen biyolojik etkilerini erken aşamada tespit etmek için kullanılabileceğini vurguluyor. Araştırmaya öncülük eden ve BKV'de profesör olan Susana Cristobal, “Kimyasallar proteinlerle oldukça rastgele bir şekilde etkileşime giriyor ve genellikle birkaç proteinin test ettiğimiz maddelerden etkilendiğini görüyoruz. Proteinlerin işlevlerinin kimyasallarla etkileşimlerinden etkilendiğini görüyoruz, bu da çevre kirleticilerin etkileriyle tutarlıdır.” dedi.


LiU araştırmacıları tarafından uygulanan yeni yaklaşım, farmasötikleri, proteom integral çözünürlük değişikliğini incelemek için geliştirilen ve "PISA" olarak kısaltılan bir tekniğe dayanmakta. Araştırmacılar, kirleticiler ve diğer kimyasallarla etkileşime giren bir organizmadan gelen proteinleri tanımlamak için yöntemin nasıl kullanılabileceğini incelediler. Bir organizmadaki tüm hücre tiplerinden protein elde etmeyi amaçlayan araştırmacılar, zebra balığı embriyolarından protein çıkardılar. Proteomu bir veya birkaç maddeyle karıştırdılar.


Araştırmacılar yöntemi dört senaryo üzerinde uyguladılar: bireysel bir kirletici, kimyasalların bir karışımı, yeni bir biyoaktif madde ve yeni bir ilacın istenmeyen etkileri. Örneğin, iyi çalışılmış bir çevresel toksin olan TCDD'nin etkilerini test ettiler ve TCDD'den etkilenen ve önceki çalışmalarda bilinmeyen birkaç protein belirlediler.


Sonuçlar, bir organizmanın tam proteomunun bu yöntemle incelenmesinin, bilim insanlarının kimyasallar ve proteinler arasında daha olası moleküler etkileşimleri bulmasına izin vereceğini gösteriyor.

Kaynak: www.sciencedaily.com


Kategori: BİLİMSEL GÜNDEM