Tümörleri Bağışıklık Sistemi için Daha Cazip Hale Getirmek

  • 16/11/2022

Tümörleri Bağışıklık Sistemi için Daha Cazip Hale Getirmek

Texas Üniversitesi MD Anderson Kanser Merkezi'ndeki araştırmacılar, kanser hücrelerini vücuttaki bağışıklık saldırılarına karşı daha savunmasız hale getirebilen bir nanoteknoloji platformu geliştirdiler. Araştırmacılar, sistemlerine bispesifik tümör dönüştürücü nanokonjugat (BiTN) platformu diyorlar.


Fikir, beyaz kan hücrelerine "beni ye" sinyali görevi gören bir molekülü bağlayarak katı tümörleri bağışıklık sistemi için daha çekici hale getirmektir. Bu molekül, sinyal lenfositik aktivasyon molekülü aile üyesi 7 (SLAMF7) reseptörü olarak adlandırılır ve kan kanserlerinde daha yaygın olarak bulunur, bu da bu kanser türlerinde mevcut immün tedavilerin göreceli başarısını açıklar. Katı tümörler tipik olarak bağışıklık sistemine duyarlı değildir, bu nedenle bu araştırmacılar yüzeylerine SLAMF7 ekleyerek onları daha çekici hale getirmeye karar verdiler.


İmmünoterapiler birçok kanserin tedavi şeklini değiştirmiştir. Bir kansere saldırmak için kendi bağışıklık sistemimizi harekete geçirmenin sevindirici bir yanı vardır ve bu, kabul edilemez yan etkilerin geniş bir yelpazesine sahip olabilecek yüksek dozlarda toksik kemoterapi ilaçlarını uygulama ihtiyacını ortadan kaldırabilir. Bağışıklık hücrelerimiz, kanser hücrelerini tespit etme ve yok etme konusunda oldukça etkili olabilir, ancak bazı durumlarda tümörü tanımlamak için biraz yardıma ihtiyaçları olabilir.


Bu araştırmacılar, katı tümör hücrelerini SLAMF7 ile etiketleyebilen ve onları beyaz kan hücrelerine karşı çok daha cazip hale getiren bir nanoteknolojik sistem geliştirdiler. Sistem, bispesifik tümör dönüştürücü nanokonjugat (BiTN) platformu olarak adlandırılıyor ve SLAMF7 ile konjuge edilmiş tümöre özgü bir antikordan oluşuyor.


Bugüne kadar, araştırmacılar SLAMF7'yi HER2-pozitif meme kanseri hücrelerini hedeflemek için HER2'yi tanıyan bir antikorla konjuge ettiler ve bu etiketlemenin ardından hücrelerin, bağışıklık hücreleri tarafından saldırıya uğrama ve fagosite edilme olasılığının çok daha yüksek olduğunu gösterdiler. Nanoteknoloji platformu ayrıca, yalnızca sistemde bulunan hedefleme antikorunu değiştirerek diğer tümör tiplerini hedeflemek için hızla uyarlanabiliyor.


Çalışmaya katılan bir araştırmacı olan Wen Jiang, “Bu yeni platformla, artık katı bir tümörü, en azından immünolojik olarak, genellikle immünoterapi tedavilerine çok daha yüksek bir yanıt oranına sahip olan hematolojik bir tümöre benzeyecek şekilde dönüştürme stratejimiz var. Bu yaklaşımı klinikte tercüme edip doğrulayabilirsek, kanserle savaşta büyük bir adım atmış oluruz.” dedi.

Kaynak: https://www.medgadget.com/