Fetal Gelişimde Bulunan Bir Protein Akut Lösemiyi Nasıl Önleyebilir?

  • 27/02/2023

Fetal Gelişimde Bulunan Bir Protein Akut Lösemiyi Nasıl Önleyebilir?

Araştırmacılar, fetal gelişimde bulunan ve akut miyeloid lösemiye (AML) karşı güçlü bir profilaktik etkiye sahip olan bir protein belirlediler.


Gebeliğin cenin aşamasında, cenin gelişiminde birkaç hayati "hücre programı" aktiftir. İsveç'teki Lund Üniversitesi'nden yapılan yeni araştırmaya göre, bu fetal programlardan biri AML'ye karşı koruma sağlayabilir. "A Fetal Tümör Baskılayıcı Eksen, MLL-Fusion-Driven Akut Miyeloid Lösemiyi Ortadan Kaldırır" başlıklı çalışmanın tam bulguları, Cell Reports dergisinde yayınlandı.


AML nedir?


AML, beyaz kan hücrelerinin kanseridir. Akut lösemi, hızlı ve agresif bir şekilde ilerleyen ve genellikle acil tedavi gerektiren kanseri tanımlar. AML, etkilenen beyaz kan hücrelerinin tipine göre sınıflandırılır. İki ana beyaz kan hücresi türü şunlardır: miyeloid kök hücrelerden gelen monositler, granülositler ve lenfoid kök hücrelerden kaynaklanan lenfositler.


Lund Üniversitesi'nde deneysel hematoloji profesörü olan David Bryder, “Her zaman bu tür lösemi ile sonuçlanan deneysel bir fare modeli kullandık. İlginç olan şu ki, yetişkin fareler normalde yalnızca cenin gelişimi sırasında çalışan belirli bir moleküler hücre programına eklendiğinde, yarısından fazlası AML geliştirmedi.” dedi.


Araştırmacıların kullandığı fetal program, RNA bağlayıcı protein LIN28'den oluşuyordu. Bu proteinin temel işlevi diğer genleri düzenlemektir. LIN28 tipik olarak fetal gelişimde ortaya çıkar ve doğumdan kısa bir süre sonra kaybolur.


Bryder'ın araştırma grubunda doktora öğrencisi olan Mohamed Eldeeb, “AML, çeşitli hücre mutasyonlarının sonucudur. Araştırma modelimizde ilk mutasyondan hastalık oluşana kadar olan süreci takip edebiliyoruz ki bu insanlarda yapılması imkansız bir şey. Fare çalışmamız, LIN28'in güçlü bir profilaktik etkiye sahip olduğunu gösteriyor.” dedi.


Araştırmacılar başlangıçta AML teşhisi konan geniş bir hasta havuzundan alınan örnekleri incelediler. Toplamda, bu hastaların %98'inde LIN28 ortaya çıkmamıştı. Araştırmacılar, LIN28 etkinleştirildiğinde ne olduğu hakkında daha fazla bilgi edinmek için fare modelinde daha derinlemesine moleküler ve işlevsel çalışmalar yürüttüler.


Bryder, “Farelerde moleküler fetal hücre programının AML'yi çalıştıran mekanizma ile çarpışarak hastalığa karşı korunduğunu görebildik. Bu, yenidoğanlarda löseminin neden nadir olduğunu açıklayabilir. Gösterdiğimiz güçlü etki göz önüne alındığında, cenin hücre programının daha sonraki yaşamda hastalıkları önlemek için kullanılıp kullanılamayacağını incelemek ilginç olacak.” diyerek sözlerini bitirdi.

Kaynak: healtheuropa.eu


Kategori: BİLİMSEL GÜNDEM