Periferik Arter Hastalığının Tedavisinde Cinsiyet Eşitsizliği

  • 15/03/2023

Periferik Arter Hastalığının Tedavisinde Cinsiyet Eşitsizliği

Avrupa Kardiyoloji Derneği tarafından yayınlanan yeni araştırmaya göre, periferik arter hastalığı kadınlarda yetersiz teşhis ediliyor ve kötü tedavi ediliyor. İncelemeye göre, periferik arter hastalığı tedavisinin geliştirilmesi büyük ölçüde erkek hastalara odaklandı ve bu nedenle kadınlarda daha az etkili oldu.


Avustralya Kalp Araştırmaları Enstitüsü'nde doçent olan yazar Mary Kavurma, “Cinsiyetler arasındaki sağlık sonuçları arasındaki farkı neden ele almadığımız konusunda daha fazla anlayışa ihtiyaç var.” dedi. Makale European Heart Journal – Quality of Care and Clinical Outcomes'ta yayınlandı.


Periferik arter hastalığı nedir?


Periferik arter hastalığı bacaklardaki atardamarların tıkanmasına, kan akışının kısıtlanmasına ve kalp krizi riskinin artmasına neden olur. Durumun dünya çapında 200 milyondan fazla insanı etkilediği tahmin edilmektedir. Hastlağın kadınları erkeklerden daha sık etkilediğini öne süren araştırmalara rağmen, kadınların sağlık sorunları hala daha kötü.


Rapor, hastalığın tedavisinde cinsiyete bağlı eşitsizliklerden sorumlu olabilecek biyolojik, klinik ve toplumsal faktörleri özetliyor.


Kadınların hastalığın semptomlarını gösterme olasılığı erkeklerden daha düşüktür, bu da teşhis edilmelerini zorlaştırır. Tipik semptomlar bacaklarda ağrı ve krampları ve ciddi vakalarda kangren ve ülserleri içerir. Bunun yanı sıra, kadınlar menopoz sonrası tipik semptomlar gösterme eğilimindedir ve bu da yanlış teşhise yol açabilir.


Periferik arter hastalığının tedavisi genellikle ilaç, egzersiz ve ameliyatın bir kombinasyonunu içerir. Tedavi ülserasyon, amputasyon, kalp krizi ve inme riskini azaltmayı amaçlar. Bununla birlikte, kadınların ilaç tedavisi için tavsiye edilme olasılığı daha düşüktür bununla beraber egzersiz terapisine yanıt verme olasılıkları da aynı şekilde düşüktür. Kadınlar ayrıca erkeklerden daha düşük ameliyat oranlarına sahiptir ve amputasyon veya açık ameliyattan sonra ölme olasılığı daha yüksektir.


Çeşitli biyolojik faktörler, sağlık sonuçlarındaki eşitsizliklere katkıda bulunabilir. Örneğin, kadınların hastalığa neden olabilecek kan pıhtılaşması ve daha küçük kan damarları riski daha yüksektir. Bazı araştırmacılar ayrıca oral kontraseptiflerin ve gebelik komplikasyonlarının periferik arter hastalığı riskini artırabileceğini öne sürdüler. Hastaların sağlık hizmetleriyle nasıl ilişki kurdukları, doktorlarla ilişkileri ve hastalığın teşhis ve tedavi süreçleri gibi klinik faktörler sonuçları etkileyebilir.


Araştırmacılar, eşitsizliğin potansiyel bir nedeni olarak kadınlar ve sağlık uzmanları arasında periferik arter hastalığı farkındalığı eksikliğinin altını çizdi. Araştırmalarına göre, sağlık uzmanlarının kadınlarda hastalığı tanıma olasılığı daha düşük ve kadınların kas-iskelet sistemi bozuklukları ile yanlış teşhis edilme olasılığı daha yüksek.


Son on yılda, periferik arter hastalığı klinik araştırmalarına katılanların yalnızca üçte biri kadındı. Araştırmacılar bunun, birçok klinik çalışmanın, kadınlarda daha az yaygın olan aralıklı topallama durumu olan katılımcıları dahil etmeye çalışmasından kaynaklanabileceğine inanıyor.


İnceleme ayrıca birkaç potansiyel toplumsal faktörü de gösterdi. Düşük sosyoekonomik durum, artan periferik arter hastalığı ve ardından hastaneye yatış olasılığı ile ilişkilendirildi. Hastalık, düşük ve orta gelirli ülkelerde daha yaygın ve kadınlarda oranlar artıyor. Yazarlar, çoğu ülkede, kadınların, azalan gelir, düşük eğitim seviyeleri ve bakım sorumlulukları nedeniyle erkeklerden daha düşük bir sosyoekonomik konuma sahip olduğunu vurguladılar.

Kaynak: healtheuropa.eu


Kategori: SEKTÖREL GÜNDEM