Ozon Kirliliği Kalp Hastalığı Riskini Artırıyor

  • 17/03/2023

Ozon Kirliliği Kalp Hastalığı Riskini Artırıyor

Yeni araştırmalar, Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) ozon kirliliği sınırını aşmanın kalp hastalığı nedeniyle hastaneye yatış riskini önemli ölçüde artırabileceğini buldu. European Heart Journal'da 'Kardiyovasküler Olaylarda Ozon Kirliliği ve Hastane Kabulleri' adlı yeni bir çalışma yayınlandı. Makale, ozon kirliliğinin popülasyonda kalp krizi, kalp yetmezliği ve inme riskini nasıl artırabileceğini açıklıyor.


Çalışmanın yazarı Profesör Shaowei Wu, “Bu üç yıllık çalışma sırasında, ozon, zaman ilerledikçe kardiyovasküler hastalık başvurularının artan bir oranından sorumluydu. İklim değişikliğinin, ozon oluşumunu destekleyen atmosferik koşullar yaratarak, dünyanın birçok yerinde konsantrasyonları artırmaya devam edeceğine inanılıyor. Sonuçlarımız, yaşlı insanların ozonun olumsuz kardiyovasküler etkilerine karşı özellikle savunmasız olduğunu gösteriyor, bu da iklim değişikliği ve küresel nüfusun hızla yaşlanmasıyla birlikte kötüleşen ozon kirliliğinin gelecekte daha da büyük kardiyovasküler hastalık riskleri üretebileceği anlamına geliyor.” dedi.


Ozon kirliliği ve ozon tabakası farklıdır; ozon tabakası Güneş'ten gelen ultraviyole radyasyonu emer, oysa ozon kirliliği güneş ışığının varlığında reaksiyona giren kirleticilerden oluşur. Ozon kirleticileri motorlu taşıtlar, enerji santralleri, endüstriyel kazanlar, rafineriler, kimya fabrikaları, biyokütle ve fosil yakıt yakma tesislerinden yayılabilir. Geçmiş araştırmalar, bu kirleticilerin kan damarlarına ve kalbe zarar verebileceğini öne sürdü; ancak araştırmalar sonuçsuz kaldı.


Bu çalışmada araştırmacılar, ortamdaki ozon kirliliği ile kardiyovasküler hastalık nedeniyle hastaneye yatışlar arasındaki bağlantıyı incelediler. 2015'ten 2017'ye kadar Çin genelinde 70 şehirde yaklaşık 258 milyon kişiyi kapsayan hastane kabul verilerini incelediler. Çalışmaya koroner kalp hastalığı, inme ve kalp yetmezliği nedeniyle başvuranlar ve anjina, akut miyokard enfarktüsü, akut koroner sendrom, iskemik inme ve hemorajik inme gibi alt tipler dahil edildi.


Ozon kirliliği, havadaki kükürt dioksit, nitrojen dioksit ve karbon monoksit gibi ozon kirleticilerinin maksimum ortalama konsantrasyonları hesaplanarak ölçüldü. Çalışma süresi boyunca toplam 6.444.441 hasta kardiyovasküler hastalığı olan hastanelere başvurdu. Çalışma döneminde ortalama günlük maksimum ozon konsantrasyonu 79,2 μg/m3 idi. Ortalama ozon konsantrasyonundaki her 10 μg/m3 artış, inme nedeniyle hastaneye başvurularda %0,40 ve akut miyokard enfarktüsü için %0,75 artışa neden oldu. Profesör Wu, “Bu artışlar mütevazı görünse de, yaz aylarında ozon seviyelerinin 200 μg/m3'ün üzerine çıkabileceği ve hastaneye yatışlardaki bu artışların 20 kattan fazla artarak inme için %8'in ve akut için %15'in üzerine çıkacağı unutulmamalıdır.” dedi.


2015-2017 yılları arasında da ozon kirliliğinin neden olduğu koroner kalp hastalığı, kalp yetmezliği ve inme nedeniyle hastaneye yatışlar %3,42, %3,74 ve %3,02 arttı. Araştırmacılara göre, bu dönemde 3.194.577 koroner kalp hastalığı başvurusunun 109.400'ünden ozon kirliliği sorumluydu.


Avrupa için tahminler de, artan sıcaklıkla birlikte iklim değişikliği ve buna bağlı olarak artan ozon fotokimyasal oluşumu nedeniyle ozonun gelecekte sağlık risk faktörü olarak daha baskın bir rol oynayacağını gösteriyor.

Kaynak: healtheuropa.eu


Kategori: SEKTÖREL GÜNDEM