Northwestern Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, kan-beyin bariyerindeki gözenekleri geçici olarak açmak için mikro-kabarcıklarla kombinasyon halinde kullanılan ve kemo ilaçlarının girmesine izin veren hastalara implante edilmiş bir ultrason cihazının izini sürdüler. Bu teknik daha önce laboratuvar tabanlı bir kavram olarak rapor edilmişti, ancak bu, insan hastalarda, bu durumda tedavisi zor bir beyin kanseri olan glioblastomalı hastalarda ilk kez denendi. Yaklaşım, başka türlü kan-beyin bariyerini geçemeyen ilaçları kullanarak beyindeki kemo konsantrasyonlarında başarılı bir şekilde dört ila altı kat artışa yol açtı ve tekniğin etkili bir tedavinin yolunu açabileceğine dair umutları yeşertti.

Belirli ilaçların beyne girmesine izin vermek için kan beyin bariyerini geçici olarak açmanın bir yolu olarak bir mikro-kabarcık / ultrason kombinasyonu uzun bir süre önce önerildi. Hayvan modellerinde bir miktar umut vaat etse de bu, insanlarda da işe yarayabileceğini gösteren ilk klinik çalışma oldu. Araştırmanın odak noktası olan beyin kanseri glioblastomanın şu anda etkili bir tedavisi olmadığı için riskler yüksek duruyor.

Konsept, kan dolaşımına bir mikro kabarcık akışının uygulanmasını ve ardından beynin kan damarlarından geçerken titreşim yapmalarını sağlamak için ultrason kullanmayı içeriyor. Bu titreşim, bu damarları kaplayan özelleşmiş endotelyumda geçici gözeneklerin açılmasına neden olarak kan beyin bariyerinde sömürülebilir bir zayıflığa neden oluyor. Bu terapötik pencere sırasında kan dolaşımına verilen bir kemoterapötik daha sonra bu gözeneklerden geçerek beyne ulaşabiliyor.

Tekniğin bu versiyonu aslında dokuz ultrason yayıcıdan oluşan bir ızgaranın kafatasına yerleştirilmesini içeriyor. Cihaz, Carthera adlı bir Fransız biyoteknoloji şirketi tarafından tasarlandı. Etkinleştirildiğinde, yayıcılar beynin önemli bir bölümünü ultrasonda yıkayabiliyor. Deneme, tümörü rezeke edilen ve aynı cerrahi prosedür sırasında ultrason cihazı implante edilen glioblastoma hastalarını içeriyordu.

Çarpıcı bir şekilde teknik, beyne ulaşan ilaç miktarında belirgin bir artışa neden oldu ve genellikle kan beyin bariyerinin gerisinde kalan tümörler için uygulanamayan paklitaksel gibi ilaçlarda gözlenen 4-6 kat artış gözlendi. Çalışmaya dahil olan araştırmacı Adam Sonabend, “Beyin kanserine odaklanmış olsak da (ABD'de yaklaşık 30.000 glioma vardır), bu, çeşitli beyin hastalıklarından muzdarip milyonlarca hasta için yeni ilaç bazlı tedavileri araştırmada kapıyı aralıyor.” dedi.

Kaynak: https://www.medgadget.com/