Doktorclub Medikal ve Sağlık Teknolojileri Haberleri

17/07/2024
Alzheimer Hastalığı Olan Beynin Moleküler Yapısı

Alzheimer Hastalığı Olan Beynin Moleküler Yapısı

Alzheimer hastalığını araştıran bilim insanları, ilk kez insan beynindeki moleküllerin yapısını belirledi. Nature dergisinde bugün yayınlanan çalışma, bilim insanlarının, Alzheimer hastalığı donörünün beyninin derinliklerini keşfetmek için floresan mikroskobu rehberliğinde kriyo-elektron tomografisini nasıl kullandıklarını anlatıyor. Bu veriler, yaşamın moleküler yapı taşları olan proteinleri gözlemleyebilecekleri 3 boyutlu haritalara erişim sağladı.


Çalışma, demansa neden olan iki proteine ​​odaklandı: mikroskobik yapışkan plaklar oluşturan bir protein olan 'β-amiloid' ve Alzheimer hastalığında hücrelerin içinde büyüyen ve beyne yayılan anormal filamentler oluşturan başka bir protein olan ‘tau'. Bu çalışma, tau'nun dokudaki moleküler yapısını, amiloidlerin nasıl düzenlendiğini ve beyindeki bu patolojiye karışan yeni moleküler yapıları ortaya çıkardı.


Alzheimer hastalığında hem β-amiloid plakların hem de anormal tau filamentlerinin hücresel iletişimi bozduğu, bunun da hafıza kaybı, kafa karışıklığı ve hücre ölümü gibi semptomlara yol açtığı düşünülmektedir.


Leeds Üniversitesi Biyoloji Okulu'ndan başyazar Doç. Dr. Rene Frank şunları söyledi: “İnsan beynindeki moleküllerin yapısına dair bu ilk inceleme, Alzheimer hastalığında proteinlere ne olduğuna dair daha fazla ipucu sunuyor, aynı zamanda deneysel bir çalışma da ortaya koyuyor. Bu, çok çeşitli diğer yıkıcı nörolojik hastalıkları daha iyi anlamak için uygulanabilecek bir yaklaşım.”


Geçtiğimiz 70 yıl boyunca, dünya çapındaki binlerce bilim insanı tarafından, her biri bir test tüpünde izole edilmiş proteinlerle çalışan, moleküler yapıların geniş bir kataloğu birikmiştir. Biyolojideki çoğu işlevin birçok farklı proteinden oluşan bir orkestranın sonucu olduğu uzun zamandır bilinmektedir.


Leeds Üniversitesi'nde Amsterdam UMC, Zeiss Mikroskopi ve Cambridge Üniversitesi'ndeki bilim insanlarıyla işbirliği içinde gerçekleştirilen bu çalışma, yapısal biyologların doğrudan hücre ve dokulardaki proteinleri ve onların doğal ortamlarını incelemeye yönelik yeni çabalarının bir parçası.