Vücutlarına Çip Taktırıyorlar, Biyo-Hacker Sayısı Artıyor

  • 08/12/2018

Vücutlarına Çip Taktırıyorlar, Biyo-Hacker Sayısı Artıyor

Dünyada beden ve beyinlerinin iyi çalıştığını iddia ederek, vücutlarına çip, manyetik metal parça ve implant gibi donanımlar taktıran insanlar var. Bu akıma "biyo-hacking", bunu yapan kişilere de "biyo-hacker" adı veriliyor.

BBC'de yayınlanan Victoria Derbyshire programı, biyo-hackerlarla ilgili bir haber dosyası yayımladı. Biyo-hackerlardan 38 yaşındaki Liviu Babitz şu anda beş tane olarak kabul edilen duyulara yenilerini eklemek istiyor. Öncelik olarak kuşlarla aynı navigasyon özelliklerine sahip olmak geliyor. Elinizi Babitz'in göğsüne koyarsanız, yüzü kuzeye döndüğünde elinizin altında bir titreşim hissediyorsunuz. Babitz'in göğsüne taktırdığı ve "Kuzey Duyusu" adını verdiği elektronik parçanın içinde pusula çipi ve Bluetooth bağlantı özelliği yer alıyor. Piercing benzeri iki titanyum çubukla birlikte deriye tutuşturulmuş. Parçanın tasarımı, Babitz'in CEO'su olduğu Cyborgnest adlı şirkete ait. Babitz, bu cihazın insan vücudunun içine takılabilen bir navigasyon sisteminin ilk adımı olduğunu söylüyor. Amacı "ekran nesli" olarak tanımladığı alışkanlığı tarihe karıştırmak; "Bir yere gitmek istiyorsunuz ama oraya ulaşana kadar tüm yol boyunca elinizdeki ekrana baktığınız için etrafınızda olan biteni fark etmiyorsunuz. Bu cihazla navisgasyonu sürekli bir ekrana bakmadan yapabiliriz." diyor.

Babitz'in geliştirdiği cihaz ilk bakışta oldukça sıra dışı dursa da ABD'nin Utah eyaletinde yaşayan 40 yaşındaki marangoz Rich Lee'nin icadının yanında oldukça masum. Lee, aşırıcı bir biyo-hacker. Parmak derisinin altında mıknatıs ve iki adet yakın alan iletişimi (NFC) çipi bulunuyor. Bu implantların tanımlanmış web siteleriyle bağlantı kurmak veya araba kapısı açmak gibi bir dizi işlevi var. Alnında ise biyolojik sıcaklık ölçen bir çip var. Genellikle ev hayvanlarında kullanılan bu çip sayesinde vücut sıcaklığını sürekli olarak takip ediyor. Kulaklarının içinde de kulaklık implantları bulunuyor. Lee ayrıca, gen yapısını değiştirmekte kullanılan "Crispr" adı verilen ve tehlikeli ve tartışmalı biyo-hacking yöntemleri arasında yer alan uygulamayı da deniyor. Lee, "genetik mühendisliği konusunda bilgi birikimine sahibiz. Aynı bir dövme yaptırır gibi genlerimizi değiştirebilme veya genetiğimizin değiştirilmesine izin verilmesi düşüncesini destekliyorum. İnsanların doğuştan gelen özelliklerini değiştirebildikleri, biyolojik açıdan akışkan bir toplumda yaşamak istiyorum" diyor. 

Evde biyo-hacking tekniklerini uygulamak kötü sonuçlar doğurabiliyor. Lee’nin, bacağında derin yara izleri göze çarpıyor. Bu izler, Lee'nin kaval kemiğinin üzerine tekmelik yerleştirme girişiminden kalma. Bacakları aşırı derecede şişince ağrı kesici almadan, kerpeten kullanarak bu aparatları çıkarmak zorunda kalmış.

Deneysel olarak daha az radikal yöntemler deneyen biyo-hackerlar da var. Berlin'de ikamet eden 33 yaşındaki Amerikalı bir etkinlik organizatörü olan Corina Ingram-Noehr, fiziksel formunu üst düzeyde tutabilmek için teknoloji, rejim ve 20'den fazla vitamin içeren günlük bir kür uyguluyor. Yaptığı egzersizleri daha verimli kılmak için saniyede 30 ile 50 kere titreşim veren bir Power Plate kullanıyor. Titreşim sırasında cildinde kolajen birikimi sağlamak adına kızılötesi ışınlardan faydalanıyor. Dondurucu soğuklarda Berlin sokaklarında şortla geziyor. Bunun kriyoterapinin ucuz bir biyo-hack versiyonu olduğunu söylüyor. Noehr; "Biyo-hacking benim için kendi biyolojik yapımın kontrolünü yeniden ele almam anlamına geliyor. Olmak istediğiniz yere kestirmeden gitmek, sağlığınız için kestirme yollara başvurmak gibi" diyor.

Virtual Futures Direktörü Luke Robert Mason, biyo-hacking konusuna büyük bir ilgi bulunduğunu ancak geniş kitlelere yayılmanın çok uzağında olunduğunu söylüyor.

Kaynak: https://www.bbc.com/turkce/haberler-46477613