Kanada’da yer alan McGill Üniversitesi ve Meksika’da yer alan Universidad Autonoma de San Luis Potosi’den karma bir çalışma grubu, yanık yaralarının termografik taramalarının analiz edilişini ve hastaların tedavi sürecini iyileştirmek için bir sistem geliştirdi.

Ekip, invazif olmayan bir görüntüleme tekniği olan dijital kızılötesi termografiyi, yaraların oluştuğu günde ve takip eden günlerdeki durumunu incelemek için kullandı. Kızılötesi termografi, gözlemlenen dokuların ısılarını gösteriyor; böylelikle yüzeyin altındaki kan perfüzyonu gibi süreçlerle ilgili ipucu alınabiliyor. Makalenin yazarı Dr. José Luis Ramírez García Luna, “Dijital kızılötesi termografi, nesneler tarafından yayılan ısıyı görselleştirmemize olanak sağlıyor. İnsan vücudunda ısı emisyonu, dokulara giden kan akışına bağlıdır. Bu nedenle yöntemimiz, ciltte bir yara yatağındaki kan perfüzyonunun dolaylı bir ölçümüdür. Daha önce yapılan bir araştırma gösteriyor ki, cilt sıcaklığı o bölgedeki kan akışıyla korelasyon gösteriyor. Kısaca iyileşen ve iyileşmeyen yaraların sıcaklık paternlerinin farklı oluşundan yararlanıyoruz.” diyor.

Araştırma sürecinde araştırmacılar, hangi tedavinin uygulanacağına karar verebilmek için klinik olarak yararlı bir tahmin kuralı geliştirdiler. Buna göre yara oluştuktan sonraki ilk birkaç gün boyunca termografik yara taraması yapıldı ve geleneksel terapötik tedaviler uygulandı. Sonuçlar daha sonra incelendi ve farklı yara tiplerinde hangi tedavilerin en iyi sonucu verdiğini görmek için termografik taramalarla karşılaştırma yapıldı. Bu metot sayesinde farklı yara tiplerinin en iyi nasıl tedavi edileceği %90'lık bir doğruluk payıyla öngörülebildi.

Kaynak: www.medgadget.com