Michigan Üniversitesi'nden mühendisler, dolaşımdaki tümör hücrelerini (CTC'ler) tam kandan ayırabilen ve analiz edebilen yüksek hızlı bir mikroakışkan çip geliştirdiler. Çoğu durumda biyopsi ve diğer tanı testlerine ihtiyaç duyulmamasını sağlayacak olan teknoloji, nadir görülen CTC'leri kendine çekebilmesi ve genetiklerini tek bir sistemde sıralayabilmesi bakımından son derece etkileyici.

Dolaşımdaki tümör hücreleri, kanser taramalarında kullanılmak üzere sadece basit bir kan alma işlemi içeren “sıvı biyopsi” imkanı sunuyor. CTC'ler nadir olsa da, tümörlerin çoğu kanla beraber vücutta akan bu hücreyi dökme eğilimindedir. Aynı hücreler metastaza neden olmakla birlikte, vücuttaki mevcut bir tümörün varlığını tanımlayabilen kan bazlı teşhis olasılığını da sağlamış oluyor.

Önceden, CTC hücrelerini yakalamak ve genetik olarak sıralamak için kullanılan teknolojiler, yüksek yakalama veya yüksek sıralama hızları arasında seçim yapmak zorunda kalıyordu. Bir çok CTC yakalanabilmesine rağmen, bunlardan yalnızca bir miktar genetik bilgi alınabiliyor veya tam bir sıralama yapıldığında işlem sadece birkaç canlı hücre üzerinde gerçekleştirilebiliyordu.

Michigan Üniversitesi’nde geliştirilen yeni sistem o kadar yanlışsız çalışıyor ki, örneği kirleten kırmızı ve beyaz kan hücreleri olmadan sadece CTC'leri tutabiliyor. CTC'ler sağlıklı ve sağlam olduktan sonra ayrılmadan kalıyor ve sıralama için mükemmel bir formda bırakılıyor.

Ekip, teknolojiyi 21 meme kanseri hastasının kanı üzerinde test ederek toplam 666 CTC'yi numunelerden ayırdı. Daha sonra bu hücrelere genetik sıralama uygulandı. Hastaların birbirlerinden oldukça farklı CTC'leri tutabileceğini ve CTC'lerin %50'sinin kök hücre benzeri özellikler sergilediğini gösteren ilginç bulgular keşfedildi.

Kaynak: www.medgadget.com