Yapılan bir çift yeni çalışma, yaş ve kronik hastalığın pandemik koronavirüs hastalığını daha şiddetli ve hatta ölümcül hale getirdiği, ancak obezitenin genç insanları bile daha yüksek riske soktuğunu ortaya çıkardı.

Araştırmacılar, obeziteye bağlı inflamasyonun, koronavirüsün neden olduğu hastalık olan COVID-19'un şiddetinde güçlü bir faktör olabileceğinden şüpheleniyor. Ayrıca bu durumun kalp veya akciğer hastalığından daha önemli olabileceğini de eklediler.

Çalışmalardan birinin ortak yazarı New York’taki NYU Tıp Fakültesinden Pediatrik Bulaşıcı Hastalıklar doçenti Dr. Jennifer Lighter, "Bu, halkın % 40'ının obez olduğu ABD'de de şüphesiz diğer ülkelere kıyasla artan morbidite ve muhtemelen mortaliteye katkıda bulunacak." dedi. 60 yaşın altındaki insanlar genellikle COVID-19 için düşük risk altında kabul edilmelerine rağmen, ekibi obez olanların hastalık için hastaneye yatma olasılığının iki katı olduğunu keşfetti.

Çalışma, kilosu normal olan hastalara kıyasla, morbid obez olanların akut bakıma iki kat fazla ihtiyaç duydukları ve yoğun bakım ünitesine alınma olma olasılıklarının üç kat daha fazla olduğunu buldu. 

Lighter, “çalışılan hastalar obez olmasına rağmen, hiçbirinde diyabet veya kalp hastalığı yoktu, ancak bunların eşiğinde olabilirler. Koronavirüs gibi bir enfeksiyonda, tutulan solunum sistemini etkileyebilecek obstrüktif uyku apnesi, astım, kısıtlayıcı akciğer hastalığı ve reflü oranları daha yüksektir" dedi. Obez olan gençlerin yüksek risk altında olduğunu da sözlerine ekledi. Bu yüzden, sık sık ellerini yıkamalı, sosyal mesafeyi uygulamalı ve dışarı çıktıklarında bir yüz maskesi takmalılar.

New York'ta NYU Grossman Tıp Fakültesi'nden Dr. Christopher Petrilli tarafından yönetilen ikinci çalışma, obezite ile bağlantının iltihaplanmaya neden olma rolüne borçlu olabileceğini öne sürdü. Kronik inflamasyon, tip 2 diyabet, kalp hastalığı ve kanser gibi birçok hastalıkta bir faktördür.

Derby’deki Yale-Griffin Prevention Research Center’ın kurucu direktörü Dr. Katz, analizlerin yalnızca tıbbi müdahaleyi gerektirecek kadar şiddetli semptomları olan kişilere dayandırılmasının yeterli olmadığını söyledi. Katz, "Neyin alakalı olduğunu bilmek için genel nüfusun rastgele örneklenmesine ihtiyacımız var. Her kategoride yaş, sağlık ve kilo bazında kaç kişi semptomlu veya semptomsuz olarak enfekte oldu? bilmeliyiz" dedi. "

Yaşlılık, obezite ve kronik hastalık bu salgında sağlık risklerini artırıyor. Katz, "güvende kal ve sağlıklı ol" kampanyasını destekleyen ulusal politikalar çağrısında bulundu. Katz, "Kronolojik yaşımızı değiştiremeyiz, ancak evdeyken sağlık ve kiloyu iyileştirmek için kısa vadeli çabalar bile, bunu güvenle gerçekleştirme yeteneğimizi artırabilir" dedi.

Raporlar 9 Nisan'da Klinik Bulaşıcı Hastalıklar dergisinde ve 11 Nisan'da medRxiv'de çevrimiçi olarak yayınlandı.

Kaynak: https://medicalxpress.com/