COVID-19'da Diyabet Riski Artıyor

  • 26/04/2020

COVID-19'da Diyabet Riski Artıyor

Monash Üniversitesi'nde yapılan uluslararası bir derleme, COVID-19’a yakalanan diyabetli yaşlı insanların hastalıktan ölme riskinin çok daha yüksek olduğunu ve virüsün normalde sağlıklı insanlarda diyabetin başlamasını tetikleyebileceğini ortaya çıkardı.

The Lancet Diabetes & Endocrinology'de yayınlanan çalışma, küresel bölgeye bağlı olarak, pandemi sırasında COVID-19 tanısı alan hastaların yüzde 20 ila 50'sinde diyabet olduğunu buldu. Ayrıca, COVID-19'dan ölme riskinin diyabetli insanlarda(özellikle yaşlı tip 2 diyabet vakalarında) yüzde 50 daha yüksek olduğu sonucu ortaya çıktı.

Avustralya'da, 12 Nisan'a kadar COVID-19'dan ölen 46 kişinin üçte birinde, virüsle hastaneye kaldırılan 752 kişinin ise yüzde 20'sinde diyabet vardı. Lancet raporu, diyabet alanında uzman uluslararası araştırmacıların katıldığı bir panelde yapıldı. Uzmanlar, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerdeki klinisyenler için diyabet yönetimi amacıyla rehberlik ve pratik öneriler sunmak üzere bir araya geldiler.

Rapor, Monash Üniversitesi Diyabet Bölümü'nden, aynı zamanda Uluslararası Diyabet Federasyonu Onursal Başkanı ve COVID-19 krizinden bağımsız olarak Hükümetin Ulusal Diyabet Stratejisi hakkında Federal Sağlık Bakanı'na tavsiyede bulunan bir grubun eş başkanı olan Profesör Paul Zimmet tarafından yazılmış.

Profesör Zimmet, verilerin şiddetli pnömoni ve septik bir seyre daha yatkın olduklarından, COVID-19'un diyabetli insanlara getirdiği gerçek tehlikeleri vurguladığını söyledi. Çalışmanın COVID-19'un diyabetli insanlar üzerindeki etkisi ve pandeminin çok yeni olduğu göz önüne alındığında artan risklerle ilgili olarak dünya çapında bilinenleri bir araya getirdiğini söylüyor.

Profesör Zimmet,”COVID-19'dan büyük ölçüde etkilenen bölgelerdeki epidemiyolojik gözlemlerden elde edilen kanıtlar ve Hastalık Kontrol Merkezleri (CDC) ile diğer ulusal sağlık merkezleri ve hastanelerden gelen raporlarda COVID-19'dan ölümün, diyabet hastalarında, diyabet olmayanlara göre daha fazla. Şimdiye kadar mevcut bilgilerin çoğu yaşlı gruba odaklanmaktadır. Tip 1 diyabetli gençlerde COVID-19 riski çok daha az.  ” Diyor.

Raporda, pankreas β hücrelerine (insülin yapan hücreler) zarar verilmesi sonucunda pankreasın işlevine doğrudan zarar verebileceğini belirtiliyor. Zimmet, “Bu, insanlarda doğrulanmamış olmasına rağmen, diyabetin sadece ciddi bir COVID-19 hastalığı formu için bir risk faktörü olmayabileceği, aynı zamanda enfeksiyonun yeni başlayan diyabetle sonuçlanabileceği de ileri sürülüyor. İtalyan meslektaşlarımızın hastaneye başvuru sırasında sık sık ciddi diyabetik ketoasidoz (DKA) vakaları bildirmesi, İnsülin eksikliğine yol açan virüsün neden olduğu potansiyel pankreas hücresi hasarını desteklemektedir” diyor.

Profesör Zimmet, bu inceleme sonucunda, daha önce sağlıklı bireylerin virüse yakalanma sonucu diyabet geliştirip geliştirmediğini belirlemek için COVID-19 enfeksiyonu olan kişilerde diyabet testi yapılmasını önerdiklerini söyledi. Zimmet, "COVID-19 ile hastalanan herkes diyabet için de test edilmeli. Çünkü tıbbi yönetimini ve sağlık sonuçlarını açıkça etkileyecektir." Diyor

Çalışmaya göre, diyabetli hastalarda Yetişkin Solunum Sıkıntısı Sendromu ve akciğer, kalp ve böbrek gibi çoklu organ yetmezliği gibi ciddi komplikasyon riski artıyor.

Araştırmacılar diyabetle ilgili aşağıdaki riskli grupları dikkate almak gerektiğini söylüyor.

  • Kötü metabolik (kan şekeri) kontrolü olan kişiler
  • Komplikasyonları olan diyabet ve COVID-19 enfeksiyonu olan kritik hastalarda yüksek böbrek yetmezliği riski vardır.
  • Tip 2 diyabetli önemli sayıda kişi obezdir ve bu durum yönetimde sorunlar yaratabilir.
  • Obezite için bariatrik cerrahi geçirmiş diyabetli kişilerin yönetimi özel dikkat gerektirecektir.
  • Pankreas ve böbrek nakli olan veya düzenli diyalize giren kişiler.
  • Diğer tıbbi durumlar için immünosüpresif tedavi alanlar ve / veya kortizon alanlar
  • Bazı diyabet ilaçları kullananlar, eğer çok hastalarsa ilerlemeyi etkileyebilir
  • Tip 2 diyabetli hastaların çoğunda hipertansiyon ve yüksek kan lipitleri dâhil olmak üzere metabolik sendromun diğer bileşenleri bulunur. Bu nedenle, tüm bu hastalarda uygun bir antihipertansif ve lipit düşürücü rejimle devam etmek çok önemlidir.

Kaynak: https://medicalxpress.com/


Kategori: COVID-19