Doktorclub Medikal ve Sağlık Teknolojileri Haberleri

09/01/2017
Şiddetli Regl Döneminin Nedeni Bulunmuş Olabilir

Şiddetli Regl Döneminin Nedeni Bulunmuş Olabilir

Araştırmacılar, şiddetli regl öncesi dönem (PMS) yaşayan kadınların sadece “huysuz” olmadıklarına dair kanıt buldular.

Kadınların % 5’i “regl öncesi disforik bozukluk” (PMDD) denilen, regl öncesi dönemde kadının normal hayatına devam edemeyeceği ölçüde yoğun sinirlilik, mutsuzluk, anksiyete, karın şişkinliği ve genel ağrı hallerine neden olan, PMS’in daha aşırı bir versiyonunu yaşıyor.

Birleşik Devletler Uluslar Sağlık Enstitüsü’nden (NIH) David Goldman; “PMDD’ye sahip kadınların, sadece isteyerek kontrol edebilecekleri duygusal davranışlarında değil, cinsiyet hormonlarına tepki veren moleküler aygıtlarında da yerleşik bir farklılık olduğu ortaya seriliyor” diye anlatıyor.

Araştırmacılar, PMDD hastası 10 kadının ve herhangi bir sorunu olmayan 9 tane kontrol deneğinin hormonal sistemlerindeki progesteron ve östrojeni durdurdular. PMDD’ye sahip kadınlarda ruhsal semptomların varlığı sona erip, hormonlar salgılanmaya devam edildiğinde semptomlar yeniden ortaya çıkarken, kontrol grubu deneklerinde aynı değişim gözlenmedi. Araştırmacılar, her iki grup arasında büyük bir gen kompleksinin farklı olduğunu buldu. Bu gen kompleksi ESC/E(Z) adıyla bilinmekte ve stres etkenleri ve hormonlar gibi çevresel girdilere tepki olarak kapatılıp açılan genleri kontrol etmektedir.PMDD’ye sahip kadınlarda yoğun ruhsal semptomların çoğunun nedeni, bu gen kompleksindeki mutasyonlar olabilir.

PMDD’ye sahip kadınlardan alınan hücrelerde, kontrol grubuna kıyasla ESC/E(Z) tarafından kontrol edilen genlerin aşırı olduğunu ve diğer genlerin ise daha az olduğunu gösterdi. Araştırmacılar cinsiyet hormonlarını eklediğinde, farklılıklar daha da açığa çıkarak, PMDD’ye sahip kadınlardaki ESC/E(Z) gen kompleksiyle alakalı birşeylerin, kadınlardaki moleküler kanalların bozulmasına ve kadınların regl olmadan önce, cinsiyet hormonlarına daha hassas olmalarına neden olduğunu öne sürüyor. Bu altta yatan hücresel mekanizmanın tanımlandığı ilk çalışma, bu nedenle ilk adım olarak görülmesi gerekiyor.

Kaynak:  http://www.sciencealert.com/