Diyabette Yeni Sınıflamaya Göre 5 Farklı Tür Var

  • 02/03/2018

Diyabette Yeni Sınıflamaya Göre 5 Farklı Tür Var

İsveç ve Finlandiya'da yapılan bir araştırma sonucunda bilim insanları, diyabetin (şeker hastalığı) beş farklı türünün olduğunu ve her bir türe yönelik farklı tedaviler geliştirilebileceği sonucuna vardı.

Uzmanlar yeni keşifle birlikte tedavide hemen bir değişim beklememekle beraber kişiselleştirilmiş tedavilerin önünün açıldığını söylüyor. İsveçte'ki Lund Üniversitesi Diyabet Merkezi ve Finlandiya'daki Moleküler Tıp Enstitüsü'nde yapılan araştırmada 14.775 hastanın kan örnekleri incelendi. Lancet Diyabet ve Endokrinoloji dergisinde yayımlanan çalışmada, hastaların beş farklı gruba ayrılabileceği ifade ediliyor.

Grup 1 - Genel olarak klasik Tip 1 ile aynı olan ağır bağışıklık sistemi hastalığı - genç yaşlarda görülüyor, görünüşte sağlıklı insanlarda bağışıklık sisteminin saldırısı vücudun insülin üretememesine yol açıyor

Grup 2- Ağır insülin etsikliği olan hastaların durumu Grup 1'dekilere çok benziyor- gençler, vücut ağırlıkları sağlıklı sınırlarda olsa da vücut insülin üretmekte zorlanıyor, ancak bağışıklık sisteminin bunda bir rolü yok.

Grup 3 - Ağır insülin direnci bulunan hastalar, insülin üretiliyor ancak vücut artık buna bir tepki vermiyor.

Grup 4 - Obezite bağlantılı orta şiddetteki diyabet, genelde çok aşırı kilolu insanlarda görülüyor, ancak metabolik olarak normalden çok Grup 3'tekilere yakınlar

Grup 5 - Yaş bağlantılı orta şiddetteki diyabet- hastalar diğer gruplardan çok daha ileri yaşlarda ve hastalık daha orta şiddette seyrediyor.

Prof. Leif Groop, BBC 'ye yaptığı açıklamada "Bu çok önemli bir şey. Hedefe yönelik ilaçlar anlamında gerçek bir adım atıyoruz. İdeal senaryoda bu buluş teşhise uygulanır ve hedefli bir tedavi geliştirilir. Groop diyabetin üç ağır çeşidi diğerlerine göre daha agresif bir şekilde tedavi edilir" dedi.

Grup 2'deki hastalar bağışıklık sistemlerinde bir sorun olmadığı için şu anda Tip 2 olarak sınıflandırılıyor. Ancak araştırmaya göre bu grupta hastalık aşırı kilolu olmalarından çok beta hücrelerindeki bir arızadan kaynaklanıyor. Bu nedenle de belki de tedavileri Tip 1 hastalarına uygulananlara daha yakın bir seyir izleyebilir. Grup 2'deki hastaların körlük riski, grup 3'tekilerin de böbrek hastalığı riski daha yüksek, dolayısıyla bazı gruplar daha yakın takip edilebilir.

Çalışma, sadece İskandinavyalı hastalar üzerinde yapıldı ve diyabet riski dünya genelinde çok büyük çeşitlilik gösteriyor. Imperial College London'dan Dr. Victoria Salem verdiği röportajda "Hala bilinmeyen çok şey var. Genetik yapı ve çevresel etkilere bağlı olarak 500'den fazla at grup olabilir. Bu çalışmada beş grup var ama bu sayı daha da büyüyebilir" dedi.

Kaynak: BBC

Kategori: BİLİMSEL GÜNDEM