Genç Kadınlarda Görülme Sıklığı Artan Gizemli Sindirim Bozukluğu: Gastroparezi

  • 15/09/2018

Genç Kadınlarda Görülme Sıklığı Artan Gizemli Sindirim Bozukluğu: Gastroparezi

Günümüzde genç kızlarda ve 20'li yaşlardaki genç kadınlarda giderek artan sayıda gastroparezi vakası görülüyor. Hastalar her yemek yediklerinde rahatsızlandıkları için yemek yemekten kaçınıyorlar. Bu hastalarda en sık görülen semptomlar mide bulantısı, kusma, karın ağrısı, doluluk hissi, şişkinlik gibi yaşam kalitesini oldukça düşüren şeyler.

Gastroparezi kelime anlamıyla "felçli mide" anlamına geliyor ("gastro" mide, "parezi" ise felç anlamındadır). Gastroparezi, midedeki kasların normal spontan hareketini (hareketlilik) etkileyen kronik bir durum. Normalde yiyecekler güçlü kas kasılmaları ile sindirim sistemi boyunca taşınıyorlar, ancak gastroparezi durumunda mide hareketliliği yavaşlıyor ya da tamamen duruyor, ve bu durum midenin gerektiği gibi boşalmasını önlüyor. Bunun sonucunda gastroparezi sindirimi etkiliyor, bulantı ve kusmaya neden oluyor, kan şekeri seviyelerini etkiliyor, yetersiz beslenmeye yol açıyor. Gastroparezinin midenin boşalmasını kontrol eden sinirler ve kaslarla ilgili bir problemin sonucu olduğu düşünülmekte. Bu sinirler hasar görürse, mide kasları düzgün çalışmayabiliyor ve yiyeceklerin hareketi yavaşlıyor.

Cleveland Clinic'ten gastroenterog Dr. Michael Cline, ABD'deki genç kadınlarda 2014'ten beri gastroparezi vakalarında artış görüldüğünü, tedavi ettiği genç kadın sayısının her yıl ikiye katlandığını söylüyor. Önceleri gastroparezi vakaları tip1 ve tip2 diyabet hastaları ile idiopatik (sebebi belirlenemeyen) vakalar arasında sınıflandırılırken, şimdi hastalık görülen genç kadınlarda otoimmün sebeplere rastlanıyor. Dr. Cline hastaların pek çoğunda tiroid hastalığı, romatoid artrit veya lupus olduğunu söylüyor: "Hastalarda otoimmün hastalıklara karşı kanda tarama testleri yaptığımızda beklenmeyen sonuçlar görüyoruz, sinir ve kas antikorları gibi. Bunlardan biri GAD (glutamik asit dekarboksilaz) -ki bu tip 1 diyabetiklerde daha sık görülür ama tip 1 diyabet hastası olmayan biri için önemli bir bulgudur. Ayrıca hastalarda sodyum, potasyum ve myastenia antikor anomalileri de görülüyor."

Semptoların ilk görülmesinden sonra doğru teşhise kadar geçen süre ortalama 2 yıl. Hastalık sindirim sistemi haraketsizliğine bağlı başka hastalıklarla da karıştırılabiliyor. Dr. Cline'a göre doğru teşhis konması için tek bir tip test de yeterli değil, EGG (elektrogastrografi) de yapılarak sindirim kanalı hareketlerinin gözlenmesi de gerekiyor. Kesin teşhis için günümüzdeki en iyi testlerden biri de sindirim kanalından veri toplamak için yutulan "akıllı" haplar.

Gastroparezi teşhisi konan genç kadınlar için etkili ilaç tedavi opsiyonları malesef kısıtlı, Dr. Cline'ın uyguladığı tedavilerin başında intravenöz immünoglobulin (IVIg) geliyor. Bu ilaç 12 hafta boyunca her hafta damardan kullanıldığında sinir ve kasları etkileyen otoimmün antikorlarla savaşarak kusma, mide bulantısı, karın ağrısı ve şişkinliği azaltıyor. Ancak bu ilaç oldukça pahalı ve çoğu zaman tedavinin tekrarlanması gerekiyor.

Şimdi, yenilikçi bir tedavi olarak POP prosedürü (per oral endoscopic pyloromyotomy) iyi bir endoskopik yaklaşım olarak görülüyor. Anestezi altında yapılan bu işlemde ağızdan bir skop ile girilerek mide duvarında bir kesi yapılıyor ve midenin boşalması sağlanıyor.

Dr. Cline'a göre önemli olan öncelikle kesin gastroparezi teşhisini koymak. Sonrasında artık hastalar için daha çeşitli ve etkin tedaviler sağlanabiliyor.

Kaynak : health.clevelandclinic.org

Kategori: BİLİMSEL GÜNDEM