Mülteci Kampları Koronavirüs Felaketini Önlemek İçin Yarışıyor
Bangladeş'ten Somali'ye, araştırmacılar ve yardım
çalışanları, insanlar arasındaki en savunmasız olanları salgın hastalığa karşı
korumak için farklı adımlar atıyorlar.
Dünyada 70 milyon mülteci konumunda yerinden edilmiş insan
ve sığınmacı var. Yakın yaşam alanları, altta yatan önemli sağlık sorunları,
sanitasyon ve tıbbi bakıma sınırlı erişim nedeniyle bilinen bir tedavisi
olmayan ve dünyanın en iyi sağlık sistemlerinden bazılarını dize getiren
COVID-19 bu topluluklar için büyük bir tehdit oluşturuyor.
Nisan ortasından itibaren, bazı mültecilerde virüs açısından
pozitif test içeren raporlar bulunmakla birlikte, Nature ile iletişime geçen
yetkililere göre büyük mülteci kamplarında bilinen Covid-19 salgını yoktur. Ancak
birçok yardım grubu, hastalığın etkisini göstermesinin sadece zaman meselesi
olmasından korkuyor. Destek gruplarına göre, ev sahibi ülkeler önleyici
tedbirleri uygulamakta yavaş kalmıştır. Aynı zamanda uzmanlar yardım kuruluşlarının
tepki göstermek için miting ve eylem ile mücadele edeceğinden korkuyor.
Brüksel'deki uluslararası bir tıbbi yardım kuruluşu olan
Sınır Tanımayan Doktorlar tıbbi departmanının stratejik danışmanı olan Annick
Antierens, hastalık salgınlarının yerinden edilmiş insanlar için ağır bir yük
oluşturduğunu, ancak koronavirüs pandemisinin yeni bir tehdit oluşturduğunu
söyledi. Antierens, “Her türlü salgın asla iyi değildir, ama özellikle fiziksel
mesafenin imkânsız olduğu ve ev izolasyonunun bir şaka olduğu bu ortamlarda hiç
değil.” diyor.
Nature, dünyadaki üç büyük kamptaki yetkililer ile görüştü.
Bangladeş Cox's
Bazar'daki modeller ve söylentiler
2017'de zulüm arttıktan sonra Myanmar'dan kaçan yaklaşık
600.000 Rohingya insanı dünyanın en büyük ve en kalabalık mülteci kamplarından
biri olan Cox's Bazar, Kutupalong-Balukhali Genişleme Alanında yaşıyor.
Baltimore, Maryland'deki Johns Hopkins Bloomberg Halk Sağlığı Okulunda Paul
Spiegel, COVID-19 için kullanılan ilk model olduğunu söylüyor.
Spiegel ve ekibi kampta başta Çin olmak üzere salgın için
yaş, vaka şiddeti ve vaka ölüm oranları ile ilgili verileri kullanarak sonuçları
yansıtan bir model oluşturdu. Analiz 26 Mart'ta yayınlanmıştır ve akran
değerlendirmesi yapılmamıştır.
Grup, sonuçları düşük, orta ve yüksek bulaşım senaryolarında
modellenmiştir. Cox's Bazar'daki kampta toplam 340 yataklı beş hastane (sivil
toplum kuruluşları ve yabancı hükümetler tarafından işletiliyor) var. En kötü
senaryo, bu kapasitede salgın sadece 58 gün sürer ve 2.000'den fazla ölümle
sonuçlanır. Seattle'daki Washington Üniversitesi'nde bir epidemiyolog olan Theo
Vos, çalışmaya dâhil olmayan modelleme yaklaşımının, bulaşımı ölçmek için
kullanılan bir metrik olan sabit bir temel üreme sayısı (R 0 ) varsayımı da dâhil
olmak üzere sınırlamaları olduğunu söylüyor. Gerçekte, Vos, koronavirüs için
R0'ın zamanla değiştiğini söylüyor.
Spiegel, sonuçların( en kötü senaryoda bile ) muhtemelen
hafife alındığını söylüyor. Virüsün etkilediği altta yatan sağlık problemi ve yetersiz
beslenmeye sahip gruplar hala bilinmemektedir. Tesis içi hastaneler COVID-19
ile aşırı yüklendiğinde, sıtma gibi diğer hastalıklardan kaynaklanan ölümler
artabilir. Spiegel,"Ölüm oranı daha yüksek olabilir." diye belirtiyor.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) sözcüsü, örgütün insani
yardım kuruluşlarıyla birlikte ortak çalışma için Johns Hopkins modelini
kullandığını söyledi.
COVID-19 henüz Cox's Bazar'da yayılmamış olsa da, bir etkisi
var. Adını vermek istemeyen bir yardım çalışanı, hassas ortamda çalıştıkları için
organizasyon adına konuşamadıklarını, yerel STK'ların, virüsün ülkeye getirilme
riskini azaltmak için kamplara giden personel sayısını azalttığını söylüyor.
Sağlık ve gıda dağıtımı gibi önemli hizmetler sunan personel için istisnalar
yapılıyor. Eğitim ve ruh sağlığı danışma oturumları da dâhil olmak üzere çok
sayıda kamp sakinlerini destekleyen bazı programlar durdurulmuş veya
küçültülmüş.
Hala yetkililer, gençlik ve kadın gruplarının liderleri,
öğretmenler ve dini liderler gibi güvenilir topluluk liderlerine, yardım
çalışanlarının doğrudan yardım etmesini sağlamak yerine, kamp sakinlerine
gerçekleri açıklamaları için eğitim veriyorlar. UNHCR göre, koronavirüs
çalışmaları Haziran ayında yağması beklenen muson yağmurları nedeniyle
engellenebilir.
Bu komplikasyonların ortasında, yardım çalışanları benzersiz
bir iletişim sorunu ile boğuşuyor. Eylül 2019'da Bangladeş, bölgedeki cep
telefonu hizmetine erişimi kısıtladı. Bölge sakinleri birbirleriyle hızlı bir
şekilde iletişim kuramıyor veya çevrimiçi güvenilir bilgilere erişemiyor. Bu,
Rohingya sakinleri arasında virüs hakkındaki yanlış bilginin yayılmasını
artırdı. STK'lar sakinleri araştırdı ve yanlış söylentilere inandıklarını,
örneğin sağlık çalışanlarının virüs bulaşmış olanları öldüreceğini ve
hastalığın bulaşıcı olmadığını düşündüklerini keşfetti. Yardım grupları, sonuç
olarak, sakinlerin COVID-19 benzeri semptomlarla karşılaştıklarında tıbbi
yardım almak konusunda isteksiz olacaklarından korkmaktadır.
Yunanistan'da yaşlıları
taşıma planı
Yunanistan kıyılarındaki beş Ege adası, Orta Doğu, Güney ve
Orta Asya'dan mülteci ve sığınmacılara ülkeye girmeden önce ev sahipliği
yapıyor. Sığınmacılar Yunanistan'ın mülteci kararlarını bekleyecekleri yaklaşık
6.000 kişi için tasarlanmış olanaklara sahip olan ada giriş noktalarına
geliyorlar. Ancak kamplarda yaşayanlar zamanla yaklaşık 40.000 kişiye ulaştı.
Birçoğu akan su ve tuvaletlere sınırlı erişimi olan zeytin bahçeleri arasında
ilkel kamplarda yaşıyor.
Sınır Tanımayan Doktorlar için Atina'daki tıbbi operasyonel
destek birimi müdürü Apostols Veizis, “Çadırlarda, derme çatma kamplarda ve
karton kutularda yaşıyorlar. Bu aşırı kalabalık bir durum, ”diyor. Veizis
British Medical Journal’de mart ayında yazdığı makalede tedbir olarak ada
kamplarını boşaltmak için Avrupa ülkelerine seslenmişti. İnsan Hakları İzleme
Örgütü ve Uluslararası Kurtarma Komitesi de dâhil olmak üzere diğer gruplar da
benzer bir çağrıda bulundular.
Dünyanın diğer kısımları, koronavirüsün yayılmasını
yavaşlatmak için sosyal mesafeyi ve sokağa çıkma yasaklarını ön planda tutsa
da, seçenekler bir mülteci kampında sınırlıdır. Yerlerinden edilmiş insanları
savunan bir grup olan Washington DC merkezli Refugees International'ın kıdemli
savunucusu Devon Cone, “Bu topluluklar içinde kendi kendine tecrit etme veya
karantinaya alma yeteneği gerçekten yok” diyor.
Bunun yerine, pandemiye yanıt olarak, Sınır Tanımayan
Doktorlar Yunanistan'daki kamplarda ilave su ve sanitasyon tesislerine öncelik
veriyor. Veizis, yaklaşık 2.400 yüksek riskli sakini (60 yaşın üzerinde ve kronik
rahatsızlıkları olanları ) anakaradaki otellere taşıyarak korumaya yönelik bir
plan olduğunu söyledi. Nisan ayında AB, Yunanistan'dakiler de dâhil olmak üzere
mültecileri ve sığınmacıları destekleme konusunda 350 milyon € (377 milyon ABD
Doları) sözü verdi.
Ebeler Somali'de el
yıkamayı öğretiyor
Mogadişu'da jinekolog Deqo Mohamed, ABD Hastalık Kontrol ve
Önleme Merkezi ve DSÖ'nün Şubat, Mart ve Nisan aylarına kadar yayınladıkları güncellemelerini
okudu. Ülke içinde, Afgooye koridoru boyunca kamplara çatışma ve doğal
afetlerle yerlerinden edilen 300.000 insanının sağlığından endişe duyuyor.
Nisan ayı başından itibaren BMMYK, ülkede 2,6 milyon yerinden olmuş insanının
virüsü yakalama riski yüksek olduğunu söyledi.
Diğerlerinin aksine, Mogadişu dışındaki bu kamplar, sağlık
çalışanları tarafından da dâhil olmak üzere bekçiler ile polisiye giriş yapılan
özel arazi üzerine inşa edilmiştir. Bu, hükümetin bu alanlara ve uluslararası
insani yardım gruplarına erişimi olmadığı anlamına gelir. Bölgedeki yerinden
edilmiş kadınlara yıllarca sağlık hizmeti sunmak için Somali’li annesiyle ve
kız kardeşiyle birlikte çalışan Mohamed, salgına hazırlanmak için 12 alanda
topluluklara sosyal mesafelendirme, el yıkama ve diğer hijyen bilgilerini
iletmek için ebe ve tıp öğrencilerine eğitim verdi. Ulusal yanıtın bir parçası
olarak doğum ve acil durumlar dışında Mogadişu’daki kliniklerini kapattı.
Deqo Mohamed, “COVID-19 ile başa çıkmaya hazır tıbbi
personelimiz yok, KKD'lerimiz yok, testlerimiz yok, havalandırma tesislerimiz
yok. Dünyanın geri kalanının COVID-19'da savaştığı her şey, sitemizde aslında
sıfır ” Adını sen koy. Diyor.
Kaynak: https://www.nature.com/
Kategori: COVID-19
DİĞER Haberler
KATEGORİLER
DİJİTAL MAGAZİNLER
2024 - Sayı 1
2023 - Sayı 1
2022 - Sayı 1
Diğer Dijital Magazinlerimiz