Hastaların Dörtte Birinden Fazlasının Akıl Hastalıklarının Teşhisi Eksik Kalıyor

  • 18/09/2020

Hastaların Dörtte Birinden Fazlasının Akıl Hastalıklarının Teşhisi Eksik Kalıyor

UCL araştırmacıları tarafından yürütülen yeni bir çalışma, insanların başka koşullar nedeniyle hastaneye kaldırıldığı vakaların dörtte birinden fazlasında hekimler tarafından ciddi akıl hastalığı teşhislerinin gözden kaçırıldığını duyurdu.


PLOS Medicine 'de yayınlanan ve İngiltere'deki hastanelerden elde edilen bulgulara göre, etnik azınlık gruplarından insanların daha önce teşhis edilmiş akıl hastalıklarının sağlık personeli tarafından fark edilmeme olasılığı daha yüksek oluyor.


Bununla birlikte araştırmacılar, 2006 verilerine göre vakaların yarısından fazlasında ciddi akıl hastalığı teşhislerinin atlandığını; bu nedenle şu anki durumun iyileşmekte olduğunun da altını çizdiler.


UCL Psikiyatri bölümünden Hassan Mansour şunları söyledi: “Hastaneye kaldırılan kişilere bütünsel bir yaklaşımla bakılması, tıbbi personelin hastanın diğer durumlarının da farkında olması önemlidir. Hekimlerin ağır akıl hastalıklarını on yıl öncesine göre daha sıkı tespit ettiklerine dair cesaret verici sonuçlara ulaştık; ancak herkesin en iyi bakımı almasını sağlamak, özellikle etnik gruplar arasındaki eşitsizlikleri gidermek için alınacak çok yol var.”


Yürütülen geniş çaplı kohort çalışması, 2006-2017 yılları arasında bipolar bozukluk ve şizofreni dahil olmak üzere ağır akıl hastalığı tanısı almış 13 bin 786 yetişkini içeriyordu. Daha önce teşhis edilen akıl hastalıklarının fiziksel bir sağlık sorunu nedeniyle hastaneye kaldırıldıklarında kaydedilip kaydedilmediğini görmek için bu kişilerin aynı döneme ait tüm hastaneye yatış raporları incelendi. Akıl hastalıklarının kaydedilme oranı 2006'da %48 iken, 2017'de %75'e çıktığı görüldü.


Araştırmacılar, etnik azınlık geçmişine sahip kişilerin, özellikle Afrika ve Karayip kökenli kişilerin, beyaz etnik kökenden gelenlere kıyasla teşhislerinin kaçırılma olasılıklarının %38 daha yüksek olduğunu buldular. Araştırmacılar, bunun dil engellerinden veya hastaların damgalanma korkusundan kaynaklanıyor olabileceğini belirtiyor.


Araştırma yazarlarından Dr. Andrew Sommerlad şunları söyledi: "Fiziksel ve zihinsel sağlığın birbiriyle bağlantılı olduğunu ve ayrı varlıklar olarak görülmemesi gerektiğini anlamak önemlidir. İkisi de birbirini etkileyebiliyor, bu nedenle bu alandaki boşluğu doldurmak ve erişilebilir, gerçekten entegre bir bakım sağlamak için daha büyük adımlar atılması gerekiyor.”

Kaynak: www.medicalxpress.com


Kategori: BİLİMSEL GÜNDEM