Yeni Antikorlar Dirençli Bakterileri Etkisiz Hale Getiriyor

  • 08/11/2023

Yeni Antikorlar Dirençli Bakterileri Etkisiz Hale Getiriyor

Bir araştırma ekibi, Pseudomonas aeruginosa bakterisinin neden olduğu akut ve kronik enfeksiyonların tedavisinde yeni bir yaklaşımın önünü açabilecek antikorlar keşfetti. P. aeruginosa, sahip olduğu çok sayıdaki direnç mekanizması nedeniyle yüksek morbidite ve mortaliteye sahiptir ve ağır hastalarda komplike enfeksiyonlara ve tehlikeli sepsis vakalarına neden olabilir. Köln Üniversitesi, Köln Üniversite Hastanesi, Braunschweig'deki Helmholtz Enfeksiyon Araştırma Merkezi ve Hamburg-Eppendorf Üniversite Hastanesi'nden bilim insanlarından oluşan ekip, kronik hastaların bağışıklık hücrelerinden antikorları izole etti ve bunların bağlanma mekanizmalarını açıkladı. 'Pseudomonas aeruginosa'yı hedef alan yüksek düzeyde nötrleştirici insan antikorlarının keşfi' adlı çalışma, Cell dergisinde yayınlandı.


Antibiyotiğe dirençli bakteriler dünya çapında yalnızca enfekte kişiler için değil, aynı zamanda genel olarak sağlık sistemlerimiz için de önemli bir sağlık sorunudur. Özellikle P. aeruginosa bakterisinden kaynaklanan enfeksiyonlar, çok sayıda direnç mekanizması nedeniyle bir tehdit oluşturur ve özellikle ağır hastalarda sıklıkla akciğerlerde komplike enfeksiyonlara ve tehlikeli sepsise yol açar. Buna ek olarak patojen, akciğerler gibi organlarda kalıcı olarak kolonize olabilir ve burada ilerleyici doku hasarını teşvik eder. Standart tedaviler artık işe yaramadığı için, enfekte hastaların tedavisinde sıklıkla son çare olarak adlandırılan antibiyotiklerin kullanılması gerekiyor. Bu nedenle gelecekte P. aeruginosa gibi çoklu dirençli patojenlerin neden olduğu enfeksiyonların etkili tedavisini sağlamak için yeni terapötik yaklaşımlara acilen ihtiyaç duyulmaktadır.


Bu nedenle araştırmacılar, çalışmalarında, viral enfeksiyonlarda başarılı olan geniş ölçüde nötralize edici insan antikorlarını izole etme yaklaşımının, bakteriyel enfeksiyonlara karşı yeni tedavilerin geliştirilmesi için de kullanılıp kullanılamayacağını araştırdılar.


Araştırma ekibi, kronik olarak P. aeruginosa ile enfekte olan kistik fibrozlu hastaların bağışıklık hücrelerinden bu patojene karşı oldukça etkili antikorlar izole etti. Bu antikorlar, özellikle P. aeruginosa'nın neden olduğu ciddi enfeksiyonlarda önemli bir rol oynayan, tip III salgı sistemi olarak adlandırılan, bakterinin önemli bir virülans faktörünü bloke ediyor. Hücre kültürleri ve hayvan modelleri kullanılarak yapılan kapsamlı deneylerde araştırmacılar, yeni geliştirilen antikorların bakteriye karşı geleneksel antibiyotikler kadar etkili olduğunu göstermeyi başardılar. Bununla birlikte, bu antikorların aktivitesi, antibiyotiklerin etki mekanizmalarından ve direncinden bağımsız olduğundan, bu patoblokörler, birçok geleneksel antibiyotiğin aksine, oldukça dirençli bakteriler üzerinde de çalışabilir.


Çalışmanın son yazarı, öğretim görevlisi Dr. Jan Rybniker, “Bulgular ve deneysel yaklaşımlar diğer bakteriyel patojenlere de aktarılabilir ve bu nedenle çoklu dirençli bakterilerin neden olduğu enfeksiyonların tedavisi için umut verici yeni bir yaklaşımı temsil edebilir.” dedi.


Bilim insanları şimdi antikorları daha da geliştirmeyi ve bunları klinik deneylerde test etmeyi planlıyor. Uzun vadede antikorları, özellikle P. aeruginosa'nın neden olduğu akut ve şiddetli enfeksiyonlarda yeni bir tedavi yaklaşımının parçası olarak kullanmayı planlıyorlar. Araştırmacılara göre antikorlar, P. aeruginosa enfeksiyon riski yüksek olan hastaları (özellikle yoğun bakım ünitelerinde veya kanser durumunda) pasif aşılama yoluyla koruma olanağı da sunuyor.

Kaynak: www.sciencedaily.com


Kategori: BİLİMSEL GÜNDEM