Meni Mikrobiyomu Sağlığı Erkek Doğurganlığını Etkileyebiliyor

  • 22/01/2024

Meni Mikrobiyomu Sağlığı Erkek Doğurganlığını Etkileyebiliyor

Bağırsak mikrobiyomunun kişinin genel sağlığı ve refahı üzerindeki etkisini duymuş olabilirsiniz. Aynı şeyin meni mikrobiyomu için de geçerli olabileceği ortaya çıktı.


UCLA Üroloji Bölümü'nden araştırmacılara göre meni mikrobiyotası, sperm parametrelerini etkilemede ve erkek doğurganlığını artırmada çok önemli bir rol oynayabilir. Mikrobiyomun genel insan sağlığındaki önemini vurgulayan son çalışmaları göz önünde bulunduran araştırmacılar, erkek kısırlığı üzerindeki potansiyel etkisini anlamak için meni mikrobiyomunu araştırdı. Semendeki bu mikroorganizmaların işlevlerinin araştırılması, sperm parametreleriyle ilgili sorunları düzeltmeyi hedefleyen tedavilerin geliştirilmesinin önünü açabilir.


Çalışma, özellikle Lactobacillus iners adlı bir mikrobun erkek doğurganlığı üzerinde doğrudan olumsuz etkiye sahip olabileceğini buldu. Araştırmacılar, bu mikroptan daha fazlasına sahip olan erkeklerin sperm hareketliliğiyle ilgili sorunlar yaşama olasılığının daha yüksek olduğunu buldu. Önceki araştırmalar, Lactobacillus inerlerinin tercihen L-laktik asit üretebildiğini, bunun da potansiyel ve lokal olarak pro-inflamatuar bir ortama yol açtığını ve bunun da sperm hareketliliğini olumsuz yönde etkileyebileceğini ortaya çıkardı. Araştırma yazarları, mevcut araştırmaların bu mikrop ile doğurganlık arasındaki bağlantıya işaret ettiğini ancak literatürün çoğunun vajinal mikrobiyom ve kadın faktörleriyle ilgili olduğunu belirtiyor. Bu, mikrop ile erkek faktörlü doğurganlık arasında negatif bir ilişki olduğunu bildiren ilk çalışma niteliğini taşıyor.


Araştırmacılar ayrıca, hem normal hem de anormal sperm konsantrasyonuna sahip hastalarda Pseudomonas grubundaki üç bakteri türünün mevcut olduğunu keşfettiler. Pseudomonas fluorescens ve Pseudomonas stutzeri adı verilen mikroplar anormal sperm konsantrasyonu olan hastalarda daha sık görülürken, Pseudomonas putida anormal sperm konsantrasyonu olan numunelerde daha az görülüyordu. Ancak bulgular, aynı yakından ilişkili grubun her üyesinin doğurganlığı olumlu ya da olumsuz olarak aynı şekilde etkilemeyebileceğini gösteriyor. Başka bir deyişle, yakından ilişkili mikroplar bile doğurganlıkla her zaman aynı doğrudan korelasyona sahip olmayabilir.


UCLA Üroloji Bölümü asistanı ve çalışmanın baş yazarı Vadim Osadchiy, “Mikrobiyom ve bunun erkek kısırlığıyla bağlantısı hakkında keşfedilecek daha çok şey var. Ancak bu bulgular, bu korelasyonun daha derin bir şekilde anlaşılması için bizi doğru yöne yönlendirebilecek değerli bilgiler sağlıyor. Araştırmamız, daha küçük çalışmalardan elde edilen kanıtlarla uyumlu ve iki durum arasındaki karmaşık ilişkiyi çözmeye yönelik gelecekteki daha kapsamlı araştırmaların önünü açacak.” dedi.


Kaynak: www.sciencedaily.com


Kategori: BİLİMSEL GÜNDEM