Yeni araştırmalara göre biyolojik tasarım üzerinde çalışan bilim insanları, optimizasyon yerine biyolojik sistemlerin kendine özgü özelliklerine odaklanmalı. Science Advances dergisinde yayınlanan bir çalışmada, Bristol ve Ghent Üniversitelerinden araştırmacılar, bilinmeyeni keşfetmenin, geleceğin biyoteknolojileri için ihtiyaç duyulan sürekli yeniliği gerçekleştirmek için gereken önemli adım olabileceğini gösterdi.

Açık uçluluğun bu hedefe ulaşmadaki rolünün ve bunun bilgisayar bilimi ve evrimsel biyoloji gibi alanlarda artan öneminin farkına varan ekip, açık uçluluğun günümüzde biyomühendislik uygulamalarıyla nasıl bağlantılı olduğunu ve bunu laboratuvarda başarmak için nelerin gerekli olacağını haritalandırdı.

“Başarı için, biyolojik tasarımda kullanılan algoritmalar yalnızca daha iyi verim gibi belirli bir hedefe doğru ilerlemeye odaklanmamalı, aynı zamanda bulunan çözümlerde yenilik ve çeşitliliğin yaratılıp, sürdürülmesini de dikkate almalıdır.”

Bristol Biyoloji Bilimleri Okulu'ndan Royal Society Üniversitesi Araştırma Görevlisi ve ortak yazar Dr. Thomas Gorochowski şöyle açıkladı: “Karmaşık bir biyolojik süreç tasarlamaya çalıştığımızda, risk almak yerine kısmen işe yarayan bir şeyde ince ayar yapmak genellikle cazip geliyor. Bu çalışmada, bu durumlarda en iyi çözümlerin genellikle beklenmedik yönlerden geldiğinin altını çiziyoruz çünkü her şeyin nasıl çalıştığını her zaman tam olarak anlamıyoruz. Biyolojide pek çok bilinmeyen var ve bu nedenle geniş ve çeşitli bir araç setine ihtiyacımız var.”

Ghent Üniversitesi'nden başyazar Profesör Michiel Stock şunları ekledi: “Biyolojik sistemler, bugün doğada gördüğümüz çok büyük biyolojik çeşitliliğe sebep olan doğal bir yenilik kapasitesine sahiptir. Biyoloji mühendisliği yapma girişimlerimiz ise tam tersine bu yaratıcılıktan yoksundur; çok daha katıdırlar, daha az yaratıcıdırlar ve çoğu zaman biyolojinin yapabileceklerinden en iyi şekilde faydalanmazlar. Çevremizdeki tüm yaşamın açık uçlu evrim sürecinden kaynaklandığı göz önüne alındığında, bu gücün bir kısmını kendi biyolojik tasarımlarımız için kullanabilseydik harika olmaz mıydı?”

Yeni biyoteknolojiler yaratma yeteneği, kimyasalların, malzemelerin ve gıdaların sürdürülebilir üretiminden, ortaya çıkan hastalıklarla mücadeleye yönelik ileri tedavi yöntemlerine kadar uzanan küresel zorluklarla mücadelede giderek daha önemli hale geliyor. Bu ilerlemeyi körükleyen şey, biyolojinin yeni yollarla nasıl kullanılabileceğine dair yeniliklerdir.

Kaynak: www.sciencedaily.com